Kiralık Aşklar

Futbol, sadece 22 kişinin sahada topun peşinden koştuğu bir oyun değildir. 90 dakika içinde heyecanı, tutkuyu, hüznü ve sevinci bir arada yaşarız. Bu duygular yalnızca taraftar için değil, futbolcular için de geçerlidir.
Futbolcu ile taraftar arasındaki bağ, sahadaki 90 dakikanın çok ötesine uzanır. Taraftar, tribünde sesi kısılana kadar bağırırken; futbolcu, sahada terinin son damlasına kadar mücadele eder. Gol olduğunda birlikte sevinir, mağlubiyette birlikte üzülürler.
Bazı futbolcular kiralık gittikleri takımlara duygusal olarak bağlanmayabilir; bu oldukça doğaldır. Ancak, eski kulübünde aradığı değeri ve sevgiyi bulamayan oyuncular için bu kiralık dönem bambaşka bir anlam taşır. Yeni takımda gördükleri ilgi, onları sahada her şeyini vermeye itecek kadar derinden etkiler.
Eğer bu bağ güçlenirse, futbolcu artık orada kalmak ister. Zaten taraftar da çoktan onu kendi oyuncusu gibi görmeye başlamıştır. Bu karşılıklı aidiyet duygusu, kariyerin seyrini değiştirebilecek kadar güçlü bir dönüşüm yaratır.
Eski takımında aradığını bulamayan ama kiralık gittiği takımda hem taraftarın hem kulübün sevgisini kazanıp sonunda bonservisiyle transfer olan, günümüzde “Taraftarın Sevgilisi” haline gelen oyunculara birlikte göz atalım.
Mauro Icardi
Icardi, Paris’te gölgede kalmış bir yıldızken, Galatasaray onun için yeni bir umut oldu. İstanbul’a ayak bastığında binlerce taraftar onu kucakladı, adeta yıllardır beklenen kahraman gibi. Sahada attığı gollerle sadece gol atmadı, aynı zamanda taraftarın kalbini kazandı. O, Galatasaray’da sadece bir futbolcu değil, tutku ve bağlılığın simgesi oldu. İnsanlar onun icin şarkılar söyledi. Böylece kiralık gelen bu yıldız, yıllık 10 milyon euroluk teklifi reddederek Galatasaray’a transfer oldu. Böylelikle taraftarın sevgisi ile kalıcı bir efsaneye dönüştü.
Romelu Lukaku
Rumeli Lukaku, Everton’a transfer olurken içinde büyük bir umut ve tutku vardı. Genç yaşta büyük hayallerle geldiği bu takımda, sadece bir futbolcu değil, bir kahraman olmak istiyordu. Zor zamanlarda pes etmedi, taraftarların sevgisi onun en büyük gücüydü. Her golü, Everton’un kalbinde bir iz bıraktı. Bu transfer, sadece bir iş değildi; o, Everton’a hayat verdi. Böylece Lukaku, Everton’un efsaneleri arasında yerini aldı.
Memphis Depay
Manchester United da hayal ettiği ışığı yakalayamamış, zor günler geçiriyordu. Zor geçen günlerin ardından, içindeki gerçek tutku ve sevgi onu yeniden hayallerinin şehrine, Lyon’a götürdü. Orada sadece futbolcu değil, yeniden doğan bir adam oldu. Taraftarların kollarında, eski neşesiyle yeniden parladı. O transfer, sadece bir takımdan diğerine geçiş değil; Memphis’in kendine dönüşü, umutların tazelenişiydi.
Victor Osimhen
Osimhen, Napoli’de zorlu bir dönem geçirdi. Ortaya çıkan talihsiz bir video, işleri iyice karıştırdı. O görüntülerde kendisine yönelik ırkçı ifadeler yer aldı ve bu olay, onun için bir kırılma noktası oldu.
Ancak Galatasaray, Osimhen’i olduğu gibi kabul etti. Taraftarlar onu bağrına bastı, o da sahada yüreğini ortaya koydu. Avrupa’dan milyon euroluk teklifler almasına rağmen hepsini elinin tersiyle itti. Çünkü burası onun için sadece bir kulüp değil, ait hissettiği yerdi.
Galatasaray formasını giymek, burada kalmak onun için paradan çok daha değerliydi. Zor günlerin ardından kendini yeniden buldu. Belki de o video, hayatının dönüm noktasıydı. Ve şimdi, Galatasaray’da bir efsaneye dönüşme yolunda ilerliyor.