Altın İkililer
Her yaş grubunun kendine has bir orta saha ikilisi olduğunu kabul etmemiz gerekiyor… “Modern Futbol” olarak kabul edilen dönemin orta saha ikililerinin önemi kazanılan kupalarla daha da belirginleşiyor. Özellikle endüstriyelleşen futbolun oyuncu satışlarını artırmasıyla bir futbolcunun sözleşmesinin sonuna kadar bir takımda kalması oldukça zorlaşıyor. İyi performans gösteren bir oyuncunun dahi takımda tutulması zorken orta saha ikililerinin takımda tutulması ne kadar zordur siz düşünün. Yakın dönemde Ajax genç takımlarından beri ikili oynayan Donny van de Beek ve Frenkie de Jong’un başarılı geçen bir sezondan sonra Barcelona ve Manchester United’ın yolunu tutması da buna güzel bir örnek…
Her yaştan futbolseveri etkileyen orta saha ikililerinin önemi takımları için çok büyük öncelikle bunu kabul etmeliyiz. Takımlarının hem savunma hem hücum etkinliklerini yöneten bu futbolcular yeteneklerinin dışında bir de karakter sahibi olurlar ki işte o zaman tadından yenmez.
Xavi Hernandez & Andreas Iniesta
Orta saha ikilisi denildiğinde kazanmadık kupa bırakmayan bu ikiliyi ilk sıraya yazıyorum ki aradan çıksın… Barcelona’nın Real Madrid’e ayar verip “Bize neler oluyor?” sorusunu sorduran bu ikili Guardiola’nın belki de günümüzde elit bir teknik direktör olarak kabul edilmesinin en büyük sebebi.
Öyle ki takımın başına geçmesiyle Xavi’yi oyun kurucu olarak oynatan Guardiola, daha sonrasında “genç” Iniesta’yı da yanına ekleyerek bu muhteşem orta saha ikilisinin futbola damga vurmasına sebep oldu. Barcelona ile kazanmadık kupa bırakmayan ikili, her turnuvada kötü performans gösteren İspanya Milli Takımı’ını da korkutucu hale getirdiler. Milli takımın bel kemiği olarak 2 Avrupa Şampiyonası ve 1 Dünya Kupası kaldırdılar. Xavi ve Iniesta birlikte 486 maça çıktı ve bir döneme damga vurdu.
Gilberto Silva & Patrick Vieira
Bu ikiliyle ilgili söylenecek pek bir şey yok açıkçası. Arsenal gibi loser bir kulübün namağlup şampiyon olmalarında hücum ikilileri Henry ve Bergkamp kadar pay sahibiydiler. Patrick Viera’nın belki de en iyi ortağı Brezilyalı Gilberto 4 4 2 oynayan Arsene Wenger’in takımına 2002 Dünya Kupası’ndan sonra eklendi ve bu ikili tarihi The Invincibles kadrosununa altın harflerle adlarını yazdırdı. Bu ikili birlikte 78 maça çıktı ve Arsenal taraftarları için hala en yüksek seviyeyi temsil ediyorlar.
Andrea Pirlo & Clarance Seedorf
Efsane Milan kadrosunun yaratıcı kısmını oluşturan bu ikili gerçekten etkileyiciydi. Pirlo derin oyun kurucu rolüyle gözlerin pasını silerken Seedorf da hücum oyunlarında ön plana çıktı. Zaten Efsane Milan kadrosunun oyuncuları olmaları da başarılarını anlatıyor… Bu ikilinin yanına bir parantez de Gattuso’ya açılabilir, rakiplerine verdiği “Sicilya Mesajı” ile Pirlo ve Seedorf’un daha yaratıcı bir oyun oynamalarını sağlayarak önemli bir görev üstleniyordu… Bu ikili birlikte 309 maça çıktılar ve futbolseverlerin en sevdikleri kadrolardan olan Milan’ın orta sahasını oluşturdular.
Frank Lampard & Micheal Essien
Alex Ferguson’lu Manchester United hegemonyasına son veren Jose Mourinho’lu Chelsea’nin olmazsa olmazları olan bu ikili oyunu iki yönlü oynayarak takımın hem hücum hem savunmasında aktif rol aldılar.
Chelsea’nin Mourinho döneminde rekor iç saha namağlup serisinin ve kazanılan şampiyonluğun büyük paydaşlarından olan bu ikili Premier Lig’in unutulmaz ikilileri arasında yer alıyor. Unutmadan “Essien harika vurdu… Essien Allah ne verdiyse vurdu.” bu unutulmaz gol ve gol sevincinin sebebi de Chelsea’nin iç sahada yenilmemiş olması ve maçın ezeli rakip Arsenal ile oynanmasından kaynaklanıyordu… Premier League’deki en uzun iç saha yenilmezlik rekoru 86 maçla Chelsea’ye ait ve bu rekorun kritik maçlarının çoğunda bu ikili sahadaydı… Bu ikili birlikte 201 maça çıktı.
Xabi Alonso & Steven Gerrard
Büyük kaptan Gerrard ve Alonso gerçekten harika bir ikiliydi. Premier Lig’in geriden oyun kurulmayan yağmur çamur demeden mücadele edilen dönemlerinde yaratıcılıkları ve enteresan anlarda gelen golleriyle Liverpool’u ayakta tuttular.
En büyük rakipleri Manchester United’ın gerisinde kalan Liverpool bu ikili sayesinde Şampiyonlar Ligi’nde inanılmaz bir final ile kupa kaldırdı. Hiç Premier Lig kazanamamalarına rağmen futbol dünyasında unutulmaz ikililer arasına girdiklerini söylemek yanlış olmaz. Bu ikili birlikte 165 maça çıktılar.
Ayrıca Alonso’ya bir parantez açmak gerekiyor, Real Sociadad, Liverpool ve Real Madrid’de orta sahada yanındaki oyuncuları yükselten yapısıyla her zaman iyi bir ikili olmayı başarmış önemli bir futbolcuydu…
Zinedine Zidane & Youri Djorkaeff
Kulüplerde iyi ikili oluşturmak milli takımlara göre daha kolaydır. Özellikle günümüzde çoğu milli takım futbolcuları farklı liglerde top koşturuyor ve milli takımlarda istenilen seviyelere çıkamayabiliyor. İşte 1994 yılında Fransa Milli takımında oluşturulan hücum orta saha ikilisi Zidane ve Djorkaeff milli takımlarında önemli işlere imza attı. Deschamps, Vieira ve Petit ile güçlü bir orta sahası olan Fransa’da Euro 96 yarı finali ile başlayan ivmelenme, 1998 Dünya Kupası’nda ve Euro 2000’de kupayı Fransa’ya getirdi. Zidane ve Djorkaeff milli takımda 49 maça birlikte çıktı.
Toni Kroos & Luka Modric
Geldik sona… Son şarkı bu…
Modric ile Kroos aynı ülkenin vatandaşı değil ve Real Madrid’in altyapısından da yükselmediler. Fakat bu ikili bir araya geldikten sonra inanılmaz bir istikrarla Real Madrid efsane oyuncuları arasına girdiler. Birçok teknik direktörle çalışmalarına ve türlü Los Galacticos denemelerine rağmen bu ikili hiç değişmedi. Birlikte 3ü üst üste olmak üzere 4 Şampiyonlar Ligi kazandılar ve hala aynı takımda oynamaya devam ediyorlar.
BONUS
Tsubasa & Misugi
Ve tabiki her futbolsever için yeri ayrı olan, Nankatsu Fc’de buluşan Tsubasa ve Misugi… Biri gezgin bir ressamın, diğeri gemi kaptanının oğlu, japonya orta sahasının ‘Altın ikilisi’… Bu lakabın hakkını veren ikili Japonya’nın 2002 dünya kupasına uzanan yolculuğunda neredeyse tüm yükü sırtlanıp halkın en büyük umut kaynağı olmuştur…