Yaşıyorken Yap: Hayata Kısa Bir Mola
Yaşıyorken Yap ekibi ile tatlı bir sohbet gerçekleştirdik.
Herkesin merak ettiğini düşündüğümüz kuruluş hikayenizi sormak istiyorum. Fikir nasıl ortaya çıktı ve bunu belirli bir disiplinde ilerletmek ne kadar zor oldu?
Cevap : Emir ULUGERÇEK – Kurucu
Aslında fikir kendiliğinden gelişti diyebiliriz. Oturup düşünülen, ne yapsak gibi üzerinde kafa yorulan bir fikir oluşmadı. Doğal seleksiyonda kendiliğinden gelişti. İlk olarak gezginlerin hikayelerini, nasıl gezdiklerini anlattığımız bir blog ve haber sayfası gibi bir portaldık. Ardından bir gün bu kadar gezen insanı anlatıyoruz biz neden gezmiyor veya gezdirmiyoruz ki dedik. Hemen akabinde 2016’da ilk etkinliğimiz olan Bozcaada etkinliğini gerçekleştirdik. Ama şimdiki aklımız olsa aynı etkinliği yaparmıydınız diye sorsanız kesinlikle hayır diyebilirdik 🙂 Çünkü hiçbir izin alınmadan tamamiyle kaçak kurulan bir kamp ortamıydı. Hatta öyle ki bazılarımız merkeze gezmeye giderken, bazılarımız çadır alanında nöbet tutuyordu 🙂 Zaten 2. günde jandarma gelip yerimizi bulup bizi kaldırmıştı. O gece kumsalda uyku tulumları, matlarla ve yorganlarla uyumuştuk o da güzel bir anı tabi 🙂
Belirli bir disiplinde yürütmek gerçekten zor. Öncelikle gezmeyi, yaşamayı anlayan ve seven bir ekipten oluşmak gerekiyor. Gezmeyi, yaşamayı kim sevmez ki diyebiliriz ama bizim gezmelerimiz, yaşamalarımız aslında insanların gezmesini sağlamak ve insanları yaşatmaktan geçiyor. Önce insan sevmeli sonra o insanları sevindirmeyi, eğlendirmeyi sevmeliyiz. Dönem dönem bizimde zorlandığımız, dışarıdan görüldüğü gibi olmadığını anladığımız, hatta hala bilmediğimiz çok fazla dalları olan bir iş yapıyoruz. Ama bugüne kadar yaptığımız her şeyi hakkıyla yaptığımıza eminiz. Bu yüzden hala insanlar severek bize katılıyor ve hep birlikte yaşıyorken yapıyoruz 🙂
Yaşıyorken yap gerçekten mottonuz ile uyumlu ve kitleleri harekete geçirebilecek bir slogan aslında. Katılımcılar sizinle beraber etkinliklere katıldıktan sonra çevrelerine de yaşıyorken yap diye öneriyorlar mı?
Cevap : İlkim UYSAL – Sosyal Medya Yöneticisi
Elbette. Aslında bu çok yaşadığımız bir olay. Etkinliklerimize ilk kez ve tek başına gelen çok sayıda katılımcımız var. Bir etkinliğe katılıp bizimle eğlenmeyi, kampı, dostluğu deneyimlediğinde bir sonraki etkinliğimize de bizimle daha önce tanışmamış arkadaşlarını getirerek ona da deneyim katıyor. Domino taşı gibi düşünebiliriz 🙂 Yaşıyorken yapılabilecek şeylerin yelpazesi o kadar geniş ki kamp etkinliğine henüz cesaret edemeyen insanlara içerik olarak birbirinden farklı iç mekan etkinliklerimiz ile hitap ederek dokunabiliyoruz. Yaşıyorken yapmak isteyenler ile birçok buluşma noktamız olduğunu söyleyebiliriz 🙂
Kısa sürede bu kadar başarılı olmasının ve duyulmasının sebeplerinden birinin de Yaşıyorken Yap mottosu olduğunu düşünüyorum. Aklımıza gelmeyecek yerlerde, kamp yapmayı sevmeyen insanların bile bizi takip ediyor olması bu ismin ve mottonun aslında ne kadar merak uyandırıcı ve heyecan verici olduğunu gösteriyor. Etkinliklerimizin sonunda katılımcılarımızın deneyimleri ile ilgili kısa videolar çekiyoruz. Her videonun sonra yaşadıkları deneyimin mutluluğu ile tüm takipçilerimizi “mutlaka siz de yaşıyorken yapın” diyerek sesleniyorlar 🙂 Böylelikle her etkinlikte biraz daha büyüyen kocaman bir aile ile ilerlemek bizi inanılmaz mutlu ediyor.
Böyle büyük bir organizasyonda illa ki terslikler yaşanmıştır. Başınıza gelen en korkunç olay nedir?
Cevap : F. Toprak AYDIN – Sosyal Sorumluluk
Aslında genel olarak yaşıyorken yap etkinliklerine bakıldığında diğer toplu halde yapılan etkinliklere nazaran insanların beklenmeyen olaylar ile karşı karşıya gelmelerinin daha nadir görüldüğünü söylememiz mümkün. Biz ekip olarak, katılımcılar için bu tarz karmaşaların yaşanmaması için her zaman dik bir duruş sergileyerek bunun önüne geçmişizdir. Katılımcılar tarafından tatsız bir olay çıkması durumunda kişiyi kırmızı listemize alarak hiçbir şekilde etkinliklere bir daha giriş yapamadıkları için kişiler bu durumu göze alamıyorlar. Uzun zamandır gerçekleştirdiğimiz etkinliklerin tecrübesiyle birlikte tani ki yaşanan bir kaç olay. En akılda kalıcı ve halen bizimde ekip olarak aklımıza geldiğinde güldüğümüz bir olayımız var. Ona da şöyle başlayalım.
Yaz aylarında yapmış olduğumuz Ayvalık kampımızdan bir anıdır. Etkinlik tahmin ettiğimizden fazla sayıya ulaşınca kapıdan girişleri durdurmak zorunda kaldık. Akşam, etkinliklerin sıralamasına göre başlatıldı.Sahilde çok güzel bir sinema gösterimi yapıldıktan sonra akşam DJ performansı için insanlar hazır bekliyorlardı. Sinema bitti dj performans başladı ve bir anda bir gürültü geldi. Bütün kafalar aynı yere odaklanmış ve etraftan “DJ sahnede yok oldu.” sesleri geliyordu sanki. Bu olaydan belki de bir kaç dakika önce ise DJ sahnesinde ekipten bir kaç kişi hopladık, zıpladık sonra çıktık. Bir de baktık ki DJ, çöken sahne ile birlikte yerde yatıyor. Olan bizim DJ Mehmet Ali’ye oldu. Bu olay bizi çok korkutmuş olmakla birlikte aklımıza geldikçe gülümsediğimiz anılar bıraktı diyebiliriz 🙂
Yaşıyorken git diyeceğiniz en iyi 3 kamp alanı neresidir?
Cevap : M. Emre TIĞLI – Sosyal Medya & Metin Yazarı
Antalya, Gökçesu Camping
Kamp & Rafting severler için mükemmel bir öneri! Isparta’dan Antalya’ya uzanan Köprülü Kanyon’da, kaliteli zaman geçirebileceğiniz şahane ötesi bir kamp alanı. Ciğerleriniz oksijene doyacak! Extreme Sporlara da yer veren Gökçesu Camping‘de, rafting dışında zipline, rappeling, canyoneering gibi aktiviteler de yapabilirsiniz. Ayrıca Jeep Safari de yapacağınız alan da mevcut.
Muğla, Akyaka
Saklı bir cennet olan Kabak Koyu, yeşile ve maviye doyacağınız alanlarda ilk 3e girer diyebilirim. Çam ağaçlarıyla dolu bir orman hayal edin! Ve hemen yanında mavinin tüm tonlarına sahip olan bir deniz! Burada kamp yaptığınızda yeniden doğduğunuzu hissedeceksiniz. Çevrede birçok kamp alanı mevcut. Kamp alanı dışında çadır kampı yapmanıza izin vermiyorlar sadece, bunu da dip not düşüyorum! Çevrede bulunan kamp alanları Valley Camp, Mandala Camp, Fullmoon gibi birçok kamp alanı seçenekleri bulunuyor. Bungalov severler için ise keyifli zaman geçirebileceği Bungalov evler mevcut!
Bolu, Yedigöller Milli Parkı
Her mevsim güzel olan ama özellikle Sonbaharda gidilmesi gereken Yedigöller, doğasıyla, renkleriyle ve birbirinden farklı kuş seslerinin size eşlik edeceği doğa harikası mükemmel bir alan. Burayı günübirlik gezilerinizde kullanabilir ve ya belirlenmiş kamp alanlarında kamp yapabilirsiniz.
Özellikle sonbaharda gidin diyorum! Niye mi? Ekim ayında Yedigöller adeta bir renk cümbüşü haline geliyor. Fotoğraf çekmeyi sevenlerdensen burası tam sana göre. Ama yok! “ben anı yaşamak istiyorum” dersen de nefesini tazelemek için birebir. Ağaçların seremonisini yakından izlemek istiyorsan Yedigöllere Yaşıyorken Git! Umarım önerilerimizi beğenmişsindir! Yaşıyorken Yap ailesi olarak keyifli kamplar diliyoruz!
İlk kamp deneyimini sizinle yaşayıp sonrasında bu aktiviteye devam eden birçok kişi var. Böyle bir deneyimin öncüsü olmak size bir tatmin yaratıyor mu?
Cevap : Fatih TIĞLI – Art Director
Tatmin olmaktan ziyade büyük bir mutluluk ve gurur verici bir olay. İlk kampını bizimle deneyimleyip yine bizimle devam edenler de var, doğa insanı olduğunu bizimle keşfedip tek başına yollara koyulan da. Hatta ilk kampını bizimle yapıp, oluşum kurmaya çalışan bile oldu. Ama bütün bu olanlara baktığımızda insanların kalbine doğa sevgisini aşılamış olmak bizi en mutlu eden şey.
Bu soruya da verebileceğim en güzel örnek ise şuanda ekipte bulunan herkesin etkinliklerimize katılan katılımcılardan oluşuyor olması. 6 Kişilik bu kemik kadroyu birbirini tanımayan insanların eğlenirken, uyumumun tutması sonucu kurduk. Ve devamında yine etkinliklerimize katılan ve Yaşıyorken Yap’ı ailesi gibi benimseyen 10 kişilik bir Gönüllü Ekibimiz var. Gençliğe uyum sağlamak ve dinamik duruşumuzu diri tuttuğumuz bir taraf ise, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki Üniversitelerde toplamda 53 kişilik Üniversite Temsilcimizin bulunuyor olması, ve tabiki yine etkinliklerimize gelen katılımcılarımızdan oluşuyor. 2016 yılından itibaren 12.000 kişiyi bir araya getirdiğimiz aile gün geçtikçe de büyümeye devam ediyor.
Mottomuz “Yaşıyorken Yap”, bizimle ol veya olma, sadece yaşıyorken yap, doğada keşfedilecek, nefes alınacak o kadar güzel yerler var ki, her etkinliğimizde farklı bir şehirde uyanmayı seviyoruz, yeşilin tonlarını keşfetmeyi seviyoruz, mavinin derinliklerine dalmayı seviyoruz, yaptığımız işi seviyoruz ve gurur duyuyoruz. 🙂
Bir yandan başka bir işte çalışıp bir yandan da bu etkinliği yürütmek sizi ne kadar zorluyor?
Cevap : Dilara ERKUL – Marka Danışmanı & Sponsorluk İlişkileri
Zorlamaktan çok aslında nefes aldırıyor diyebiliriz:) Aslında sanırım zorlanmama sebeplerinden biri bunu iş olarak görmekten çok insanlara farkındalık yaratmayı hedeflemek. Ekip olarak çalıştığımız işler hafta sonu mesaisi olmayan işler onun da büyük bir artısı var.
Hepimizin kurumsal hayatta yaptığı işler çok yoğun ve stresli hep bir şeyleri yetiştirme telaşı içindeyiz bu yüzden Yaşıyorken Yap etkinlikleri bizim de nefes alabilmemizi ve o yoğun hafta içlerinden kendimizi arındırmamızı sağlıyor. Bu sadece ekip için geçerli değil aslında birçok katılımcı için de geçerli o yüzden bizlerde etkinliklerimizi ona uygun olarak İstanbul ve çevresinde daha sessiz sakin alanlarda yapmaya özen gösteriyoruz.
Çalışırken maalesef sosyalleşmeye ya da kendimizi geliştirmeye zaman ayıramıyoruz o yüzden biz de etkinliklerimize tanışma etkinlikleri, atölyeler ya da yoga meditasyon ekleyerek Yaşıyorken Yap’maya çalışıyoruz 🙂