Askhoes: Seks Konuşmak Ayıp Değil
Enerjiniz birbirine çok uyuyor birbirinizi hem tamamlıyor hem de bazı yerlerde zıt fikirlerinizden besleniyor gibisiniz.
Podcast’e başlama kararını nasıl aldınız? Partner şeklinde podcast kaydetmenin zorlukları oldu mu sizin için?
Batu: Şu şekilde; Cansu da ben de gündelik ve iş hayatımızın dışında psikoloji konularına (özellikle ilişki psikolojisi) çok ilgiliydik ve bu konu üzerine araştırmalar yapıyorduk. Cansu Ankara’da ben İstanbul’da yaşıyorum. İkimizin de toksik ilişkiler ve arkadaşlıklar yaşadığı bir dönemde saatlerce telefonda konuşarak birbirimize çok iyi geldiğimizi fark ettik. Birbirimize iyi gelme durumu, birdenbire çevremizdeki insanların ilişkilerine yaptığımız yorumlarla, onların da ilişkilerine iyi geldiğimizi fark ettiğimi an farklılaşmaya başladı. Konuştuğumuz arkadaşlarımız “Daha önce bu perspektiften bakmamıştım, aslında bunun altında böyle bir sebep mi varmış?” tarzında geri dönüşler yaptılar. Telefon konuşmalarımızdan yola çıkarak bu konulara dair konuşmalarımızı bir şekilde kaydedip, birbirimize iyi gelen deneyimleri ve bilgi birikimlerini insanlara ve özellikle bizden genç yaşta takipçilerimize iyi gelme düşüncesiyle kayıt almaya karar verdik.
Cansu: Kişisel olarak tek kişilik podcaster dinlerken çok daha zorlanıyorum. Çünkü başka bir ses veya farklı bir fikir duymak istiyorum. Batu ile olduğu gibi, eğer gerçekten iyi anlaştığınız bir partneriniz varsa, işi beraber yapmak işi zorlaştırmaktan ziyade kolaylaştırıyor. Tabii ki fikir ayrılıklarına düştüğümüz zamanlar oldu, oluyor. Farklılıktan besleniyoruz ve farklı fikirlerimiz bence podcast’imizi daha iyi kılıyor. İletişim konusunda iyi olduğumuz için ikimizin de istekleri doğrultusunda ortak bir karara varabiliyoruz.
Çoğu yerde toplum tarafından baskılanan konuları ele alıyorsunuz (cinsellik, ilişkiler vb.) ve bu konuları dinamik genç bir bakış açısıyla anlatırken kendi yaşanmışlıklarınızdan örneklerle pekiştiriyorsunuz
Eski ilişkilerinizden “Bunu neden anlattın?” gibi bir geri dönüş aldınız mı?
Batu&Cansu: Aslında podcast’lerimizi de kendi bireysel deneyimlerimizden bahsederken anonimleştirerek, takma isimler kullanmaya çalışıyoruz. Ayrıca kendi ilişkilerimizin yanında arkadaşlarımızın ilişkilerinden, yaşanmışlıklarından da örnek verdiğimiz oluyor. Bazen o kadar kötü şeylerden bahsediyoruz ki, bu tarz hareketleri yaptıklarının farkında olmadıklarından, anlamıyorlar. Üzerlerine alınmıyorlar muhtemelen ama umarız alınırlar. ‘Benim hakkımda mı konuştun’ gibi geri dönüşler oldu tabii. Ayrıca kendi ilişkilerimizin yanında arkadaşlarımızın ilişkilerinden, yaşanmışlıkların da örnek verdiğimiz oluyor. Sadece romantik ilişki anlamında düşünmemize gerek yok arkadaşlık ilişkileri de dahil buna. Spesifik bir örnek vermemiz gerekirse; Toksik Arkadaş bölümünde eski bir arkadaşımızdan bahsediyorduk ve o kişi bahsettiğimiz kişinin kendisi olduğunu isim vermememiz ve anonimleştirmemize rağmen anlamıştı. Kendisi bize paragraflarca nefret dolu bir mesaj atmıştı.
Yakın çevrenizin bu kadar açık konuşmanıza olumlu veya olumsuz bir tepkisi oldu mu?
Batu: Kendi adıma konuşacak olursam, yakın çevremizden, olumlu eleştiriler çoğunlukta olmak üzere, olumlu ve olumsuz eleştiriler aldım. Bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum çevremdeki insanlar açık konuştuğumdan dolayı beni tebrik ettiler. Bu bazı insanlar için terbiyesizlik, konuşulmaması gereken konular olarak nitelendirilebilir ama konuşulması gereken şeyleri konuştuğumuzu düşünüyorum ve bunları dile getirebildiğimiz için mutluyum. Cinsel eğitim verilmesi gereken ve verilmeyen bu noktada, seks konuşmak ayıp değil. Olumsuz dönüşler de bahsettiğim gibi oldu. ‘Bu kadar da abartmasınız mı?’ gibi cümlelerle karşılaştık. İkimiz de olgun, yetişkin insanlarız o yüzden çekinmeden konuşuyoruz ve konuşmaya devam edeceğiz.
Cansu: Yayınlamadan önce kendimizi olumsuz tepkilere oldukça hazırlamıştık ve olabilecek en kötü senaryoları bile düşünerek kendimizden emin bir şekilde podcast’i yayınladık ancak dinleyenlerin tepkileri genellikle çok olumlu oldu çünkü kendilerinden bir parça gördüler. Arkadaşlarımız zaten böyle konuşmamıza alışık oldukları için olumsuz veya olumsuz bir tepki almadık yakın çevremizden. Sevgilime ilk dinlettiğim zaman şaşırmıştı fakat zamanla alıştı. Hatta beni cesaretlendirdiği zamanlar bile oldu.
Bir ilişki yaşarken duygulara kapılıp ister istemez kendimizden ödün verdiğimiz zamanlar oluyor. Defalarca ayna karşısına geçip “Hayır yazmayacağım!!” diye kendimize uyarlar yaparken bir anda telefonun başında çaresiz geri mesaj beklediğimiz zamanlar oluyor.
Sizce aşkta gurur olur mu olmalı mı?
Batu: ‘Aşkta gurur olmalı mı?’ çok genel bir soru. Bence doğru ve sağlıklı bir ilişkide, o kişinin yanında olmak, herhangi yoluna gitmeyen bir durumda karşına alıp konuşmak veya konuşmasını beklemek, karşılıklı bir çabanın olması gibi koşullarda aşkta gurur olmamalı.Ben de aşk için her şeyi yaparım. Olay sadece tek tarafın emek verdiği,sizi istemediği açıkca belli, bir aksiyon göremediğiniz durumlarda olay bi palyaçoluğa, bir sirke dönüşüyorsa burada gurur olmalı. Çünkü burada gurur değil kendi egonuz, özgüveniniz, kişiliğiniz, değeriniz zedeleniyor. Bu bana göre kimsenin yaşamaması gereken bir durum.
Cansu: Ben bu mantaliteyi çok iyi anlayabiliyorum. ‘Hayır, yazmayacağım’ diyerek telefonun başında mesaj bekleme olayı herkesin başına gelir ve gelmeli. Yara almadan neden ve nerelerden yara almaman gerektiğini anlayamıyorsun. Bu yüzden bence belli bir yaşa kadar gerçekten dolu dolu kendini tutmadan gururun olmadan yaşamak gerekiyor. Ama yeterince incindikten sonra neden gurur yapman gerektiğini anlıyorsun. Biz de tecrübelerimizle çok da derinden yara almadan insanlara gurur yapmaya biraz itmeye çalışıyoruz. Bunun dışında gerçekten kendinizi tutamıyorsanız bazı durumlarda sonuna kadar gidip kendinizin görmesi gerekiyor. Nefreti hissetmeniz gerekiyor. Neden aramamanız gerektiğini anlamanız ve o isteğin doğal bir yolla bitmesi gerekiyor ama bunu yeterince öğrendikten sonra gurur olmalı yoksa Bihter Ziyagil olursunuz.
Teknolojiyle birlikte “aşıklarımız” bir anda yakınlaşır gibi oldu ama 2 boyutlu olarak. Facetime yaparken beraber uyumalar, ekran başında yemek dateleri..
Uzak mesafe ilişkisi yürür mü? Uzak mesafe ilişkisi yaptığımız karşı taraflara ne kadar güvenebiliriz? Hangi şartlar altında yürüme ihtimali vardı?
Batu: Uzak mesafe ilişkisi ile ilgili aslında uzun uzun konuştuğumuz bir podcastimiz var. Burada şöyle bahsedersek; öncelikle uzak mesafe konusundaki güven kesinlikle bir seçim. Dibimizde olan hatta aynı evde yaşadığımız insanlar bile bizi aldatabiliyor. Bu yüzden biri sizi kilometrelerce ötede olup aldatmayabilir de aynı evde yaşayıp aldatabilir de. Bana göre, tanışılmadığı bir durumda uzak mesafeden tanışılıp bir şeyler yaşanmaya başladığında bu ilişki yürümeyebilir ve genelde de yürümüyor. Halihazırda zaten ilişki içerisinde bulunduğunuz bir insanla belli periyotlar içerisinde uzak mesafe yapmanız gerekiyorsa bu yürüyebilir ve bu koşullarda genelde yürüyor. Çünkü ilişki içerisinde bulundun ve belli bir yatırım yaptın. Bir süreden sonra ilişki yaşadığın insana güvenin oturuyor, maddi ve manevi yatırımların oluyor. Bu koşullarda bir uzak mesafe ilişkisi olabilir eğer bu süreç geçiciyse, hayatlarınız tamamen başka parçalara bölünüyorsa ve tamamen böyle devam edecekse maalesef gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor.
Cansu: Uzak mesafe ilişki genel olarak yürümez fakat yürüyeceği ihtimaller vardır. Tabii, istisnalar kaideyi bozmaz. Bozan istisnalar nelerdir; iki kişi de birbirine gerçekten güvenip destekliyordur, düzenli bir iletişim halindedir. Mesafenin azalacağı bir günün olması ve karşılıklı olarak bu tarihi heyecanla beklemek de bir diğer faktör. Eğer o gün çok uzaktaysa, çiftler düzenli olarak birbirlerini ziyaret ediyorlardır. Bu şekilde yürüme ihtimali var. Biriyle sürekli konuşup görüşmüyorsan o kişi istemeden de olsa hayatından siliniyor.
Ten uyumu diye bir şey cidden var mı? Bir ilişkinin devamını ne kadar etkiler
Batu: Ben ten uyumunun kesinlikle olduğuna ve ilişkiyi de etkilediğine inanlar tarafındayım. Ten uyumunu sekse indirgememek gerek. Ten uyumu aslında bir çekimdir; bakışlar, küçük öpüşmeler, for play vs. buna dahil. Bunların hepsinin totali benim için ten uyumudur. Benim düşüncem de ten uyumu olmadan ilişki olmaz. Ten uyumunun başlangıçta olmaması sonradan edinilemeyeceği anlamına gelmez. Zaman geçirdikçe, beraberken iyi hissedilen bir insansa karşılıklı olarak farklı yönlerinizi keşfedebilir birbirinizin bilmediği özellikleri ortaya çıkararak bir ten uyumu elde edebilirsiniz. Günümüzde insanlar hiçbir şeye vakit ayırmadıkları, ayırmak istemediklerinden dolayı, genelde ten uyumu olmayan birini ne kadar iyi anlaşırlarsa anlaşsınlar hemen kesip atıyorlar. Tercih diyelim.
Cansu: Ten uyumu bu hayatta cennetin kapılarını da açabilir…Şaka yapıyorum… Ten uyumu tabirini komik buluyorum. Çok ucube ve uydurma geliyor bana. Kimse çıkıp ‘Ten uyumu şudur, böyle anlaşılır, tarifi budur’ diyemiyor. Bence insanlar içinde bulundukları toksik ilişkileri meşru kılabilmek için böyle tabirler uyduruyolar. Twin flame, soul mate, ten uyumu daha aklıma gelmeyen bir sürü şey uydurarak ‘Bu benim kaderim ya’ diyerek ilişkide bulundukları insanların onlara ne kadar kötü davrandıklarını görmezden gelip ilişkilerin içinde kalmayı sağlıyorlar. Bu kendinize yaptığınız bir ilüzyon. Biri size kötü davrandığı zaman aranızda cinsel çekim var diye ilişki içerisinde kalmak zorunda değilsiniz. O kişi size kötü davranıyorsa “A o benim twin flame’im ileride gelişip düzelecek ve bana geri dönecek” diye düşünmeyin. Bunların hiçbiri maalesef gerçek değil. Ten uyumu derken uyumluluktan, aynı şeyleri sevmekten bahsediyorsak tabii ki önemli. Özellikle tek eşli çiftli eşlerin birbirleriyle yetinmeleri için birbirlerini tamamlamaları gerektiğini veya benzer şeyler istemeleri gerekiyor.
Dirty talk nedir? Nasıl yapılır? En önemlisi nasıl yapılmamalıdır?
Batu: Dirty talk’u seks yaptığımız insanla seks sırasında ön sevişme sırasında birbirlerine söylenen sözler olarak tanımlayabiliriz. Dirty talk inanılmaz önemli ve ince bir konu. Çok iyi olmayan bir seksi mahvedebilir ‘meeh’ olan bir seksi inanılmaz bir yere de çıkarabilir. Dirty talk’un en en en önemli kuralı şu: karşınızdaki kişi ile seksten önce bu konuyu konuşmak. ‘Dirty talk sever misin?’ ‘Nasıl yapılmasından hoşlanırsın?’ Gibi sorular sorarak karşı tarafı anlayarak beraber şekillendirmek gerekiyor. Dirty talk konusunda daha yeni iletişim kurduğunuz -veya daha kurmadığınız- bir insanla abartılı pornolarda gördüğünüz gerçek dışı dirty talk taklitlerini yapmamak çok önemli.
Cansu: İÇİNİZDEN NE GELİYORSA ONU SÖYLEYİN.
Küçüklüğümüzden beri bize anlatılan filmlerden masallardan dolayı hayatımızın bir aşkı olacağına inanıyoruz. Doğru kişi var mıdır? (the one?!?)
Batu: Doğru kişi,the one yoktur. Aslında doğru kişiler ‘the one’ lar vardır. Aşk ve sevgi sadece bir kişiyle yaşanabilecek bir şey değil. Beynimiz ve kalbimiz hayatımız boyunca bir kaç kişiyi sığdırabilecek bir mekanizma. Tek kişiyle hayatımız boyunca asla sınırlı olamayız. Bir ilişki içerisinde olup da sıkılan arkadaşlarıma da şunu söylüyorum; ‘ Her zaman dışarıda daha iyi the one, the onelar var.’ Aşk ve sevgi bir noktadan sonra tercihe dönüyor.
Cansu: THE ONE yoktur. Period!! Ama doğru kişi vardır. Doğru kişi ve the one aynı anlamda değil bana göre. The one denilince sadece 1 kişi gibi anlaşılıyor ama doğru kişiler vardır, olabilir. Doğru kişi ise; iyi anlaştığın, seni anlayan ,seni destekleyen, sana zarar vermeyen, senin sevdiğin, seni seven, karşılıklı pozitif duygular hissettiğin, hayatına iyi şeyler katan insanlardan herhangi biri olabilir. Peki bize her iyi davranan kişi doğru kişi midir? Hayır. Karşılıklı çekim ve sevgi ayırıcı nokta.
Genç yaşınızda en çok dinlenen ve çoğunlukla alanında “otorite?!?” sayılabilecek insanların arasında podcastinizin yer alması nasıl hissettirdi?
Batu: Biz podcaste başladığımızda kendi aramızda yapıp eğleneceğimizi düşünerek başladık. 5-6. Bölümlerde Türkiye’de ilk 200e girdiğimiz zaman Cansu’yla evde havalara uçtuk. Böyle bir şeyin olabileceği fikri çok uç gelmişti o zamanlar. Daha sonra nasıl olduğunu bilmediğimiz bir şekilde 10. Bölümden itibaren dinlenme sayılarımız ivmelendi. 10. bölümden itibaren Türkiye’de Top 10’daydık 20. bölümlere de doğru Top 5’e girdik. İnsanlar, sosyal medya mecraları, podcast mecraları bizi sevdi. Soruda belirtildiği gibi listede inanılmaz otorite, ünlü, uzman, radyocu insanlar var. Onların aralarından genç, aydınlık ve bir şeyleri konuşarak değiştirmeye çalışan iki kişinin olması ve bunun biz olmamız farklı bir his. Bir şeyleri influence etmek çok güzeldir. Belki moda ve görünüş anlamında ama insanların fikirlerini influence etmek insanların hayata bakış açılarını değiştirmek benim çok çok değerli. Ve bunu başarmak çok iyi hissetiriyor.
Cansu: Bu durum benim aşırı hoşuma gidiyor. Onların da anlattığı şeyleri biz daha ‘bimbo’ bir dille anlatıyoruz. Kendi hayatlarımızdan bizi dinleyen insanların hayatlarından bahsediyoruz. Çoğu insanın ilgisini çekiyor ve çoğu insana da yardımcı olduğunu düşünüyorum. O yüzden ciddi bir dille konuşmamıza bazen gerek yok. Özellikle eğlence sektörü sayılabilecek bir sektörde iş yapıyorsanız. Bi yandan da gerçekten de komik bir durum. Bakıyoruz ünlü bir psikolog bizim üstümüzde. Kendimizi onunla yarıştırıyoruz. ‘Beyhan Budak seni geçicez’ diye hedefler koyuyoruz. Gerçekten gurur verici bir his.