Bu Su Hiç Durmaz…
Onun beni biçare bıraktığı kırık kalbimden çok daha fazlasıyım ben. Aylar geçti fakat ben bir kez bile geriye bakmadım. Evet, suçu bir zamanlar kendimde aradım. Bu konuda hatalıydım. Fakat, tez zaman sonra anladım ki benim hiç bir parmağım yoktu yıkımda. Olan şey şuydu ki ben adeta onun nehrinin akıntısında sürüklendim. Ta ki kıyıdan bana uzanan bir dala tutunana ve kendimi karaya atana kadar.
Beni ve haşin akıntıda kopan, yitip giden parçalarımı sürükledi acımasızca. İnanıyorum ki beni yok etmek istedi. Kendine evirmek istedi. Ben ama nehrin bir parçası olmadım, reddettim bunu. Sen beni benden alıkoyamayacaksın. Sahiden, senin sayende kendime daha iyi sahip çıkmayı öğrendim. Artık bilmediğim sulara ayak sokmuyorum. Seni özlemiyorum.
Bir zamanlar işte aşk bu olmalı, bu çektiğim acılar kutsal bir şey derdim. Senden başkasını böyle sevmedim. Yalan. Kendimi senden daha çok sevdim ben. İşte bu yüzden ben bugün burada iyi günlerime doğru tebessümle bakarken senin gözlerin hala benim sırtımda. Alamadığını alabilmeyi umuyorsun. Biliyorum. Nitekim bunu sana vermeyeceğim. Yarınımda yoksun. Dünümü unuttum bile, senin de bir zamanlar benim için demiş olduğun gibi; o defter kapandı. Elveda…