billurtaj

Hande Ateş: Her Daim Yeşil Bir Orman

Hande Ateş ile hayata ve müziğe dair tatlı bir sohbet gerçekleştirdik.

Hande Ateş kendini üç kelime ile anlatsa bunlar hangileri olurdu ve neden?
Hayvanlara ve doğaya aşık, kendini şarkı söyleyerek ifade etmeyi seven tipik bir kova… Şanslıydım güzel bir çocukluk geçirdiğimi düşünüyorum. Toprağa temas edebildim, dizlerim de kanadı arabaların altından kedileri de kurtardım, ağaçların altında uzanıp yapraklarıda yüzümde hissettim. Şimdi biraz mahrum kaldığımız için önemini ve sevgisini bildiğimi düşünüyorum. Şarkı söylemek…Konuşmaya başladığım ilk günden beri. Kayıtlarım bile var. İçgüdüsel olduğuna inanıyorum. Tipik bir kova çünkü bazı konulara bilimsel yönle yaklaşmayı seviyorum. Merak ettiğim konuları araştırırken bilimsel denklemler kurmayı seviyorum. Bazen de inatçıyım 🙂

Müzik benim için doğa gibi diyorsun bir röportajında, o doğayı bize anlatabilir misin? Hangi ağaçlar, çiçekler, hayvanlar var o doğada?
Müzik ve doğa ayrılmaz bir bütün. Yaşamsal olarak bakarsak hayatın ritmiyle başlayabiliriz. Rüzgar, nehirler, ağaçların, kuşların, her canlının bir sesi var ve bir uyumu, bu da armoni. Şarkı sözlerini benzetmeler yaparak yazmak, onlardan ilham almak, daha derin görebilmek ve empati kurmak. Bana ilham verenlerden. Her daim yeşil ve canlı kalan bir orman var içimde, içinde de her hayvanın olduğu…

Tarzın hakkında da konuşmak gerekirse, ben bir çok tarzı kucakladığını görüyorum ama bir de senden dinleyelim…
Müjdat Gezen Konservatuarı Hafif Batı Müziği bölümünden mezun oldum. Yabancı popüler müzik de diyebiliriz daha sade bir dille. Öncesinde İtalya ve İngiltere gibi farklı ülkelerde eğitim hayatımım önemli bir bölümünü geçirdim ve Amerikan okullarında okudum. Dolayısıyla gündüz okulda Snoop Dogg, Mariah Carey, Celine Dion, Bryan Adams dinlerken akşam Andrea Bocelli, Mario Frangoulis, Lara Fabian, Diana Krall, Laura Pausini gibi isimleri dinliyordum. Çok daha küçük yaşlarda babamın amerikadan getirdiği plaklar stevie wonder Olivia Newton, John the Commodores çalması ve arkasından Barış Manço, Ajda Pekkan ve özellikle türk musikisinin unutulmaz eserleriyle büyümem, müzikal anlamda benim için apayrı bir vizyon oluşturdu. Ben hissettiğim, içinde derin duyguları olan her eseri icra etmeyi seviyorum.  Caz hep özeldir  aslında bende balladlar ve bossanovalar… Ama beni funk, r&b, disko soul söylerken de görebilirsiniz. Belki de kürdi bir şarkıyı söylerken tüylerimin diken diken olup boğazımın düğümlendiğinde… O yüzden müzik konusunda bir kalıba girmek zor benim için ama biz hafif batı müziği diyelim kısaca noktayı koyalım.

Üretim sürecin hakkında neler söylemek istersin, bir rutinin var mı yoksa gerçekten ilham perilerini bekler misin?
Yetiştirmem gereken bir proje varsa kendimi disipline edip bana ilham veren şeylere odaklanırım. Ama özgürce beste yapacaksam o ilhamın gelmesi şart. Özellikle kelimeler ve başka müziklerin armonik yapılarından ilham alabilirim. Veya yaşanılan duygusal iniş çıkışlardan ki en derinden olanıdır bunlar.

Yerli ve yabancı sahneden beraber çalışmak istediğin isimler kimler?
Berebar çalışmak istediğim derken hayalini kurduğum aynı sahneyi paylaşmak istediğim isimler değil mi? Celine Dion veya Andrea Bocelli ile senfoni orkestrasıyla düet yapmak çok isterdim veya Kerem Görsev gibi dünyaca ünlü bir caz piyanistiyle uluslararası büyük bir konser vermek.

Satın aldığın ilk albümü hatırlıyor musun?
Mariah carey veya celine dion’dur tahmin ediyorum.

Takıntıların var mı, varsa neler?
Olmaz mı… Özellikle akşam yattığımda gün içinde neler yaptığımı filtre ederim. Bana doğru gelmeyen yerler de kendimi bazen ağar eleştiririm. Bu yorucu bir şey. Mükemmelliyetçi tarafım vardır iş konusunda.

Çevrenden ‘Hande artık yapma şunu.’ diye uyarı aldığın bir huyun var mı?
Herhelde yukarda açıkladığım durum olabilir. Onun dışında birşey yok.

Hobilerin neler? Boş zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?
Boş zamanda da müzikle ilgili şeyler yapmayı çok seviyorum. Piyano çalmak özellikle. Bana çalışmak gibi gelmiyor. Bazen kitap okumak. Kendimi geliştirebilmek farklı yönlerden bakmak hayata. Kişisel gelişim kitapları özellikle bu konuda sevdiklerim. Boş zamanlarımda spor yapmak derler genelde benim için çocukluğumdan beri bir rutin olduğu için… Ama ata binmek diyebilirim. Lisans almıştım. Onun da uzun bir hikayesi var. O dönem daha rutindi ama şu anda müsait zamanlarımda vakit ayırabiliyorum diyebilirim.

Hayatta keşkeleri olan insanlardan mısın? Eğer varsa en büyük keşkeni merak ediyorum.
Çok keşkeci değilim aslında. Çok minik önemsenmeyecek şeylere bazen takılabilirim ama geçer biter bende. Biraz daha fazla gezmek dünyayı kefetmek isterdim sadece.

Yakında çıkacak bir projen var mı? Ya da en yakın zamanda seni nerelerde dinleyebiliriz?
Şu anda sahne konser işlerime yoğunlaştığımdan dolayı yeni beste veya stüdyo çalışmaları için henüz bir tarih belirlemedim. Düşündüğüm şeyler var tabi ki single bazında belki oyunculuk veya seslendirmelerle ilgili süpriz şeyler olabilir. Daha somutlaştıktan sonra sosyal medya adreslerimden mutlaka paylaşırız. Takipte kalın:)

Vakit ayırdığın için teşekkür ederiiz 🙂
Ne demek keyifliydi ben teşekkür ederim.

 

Başa dön tuşu