sex

Seksin Lüksü Kendin Olmak

Cinsellik çoğu zaman kimliklerle tanımlanıyor: hetero, queer, bi, aseksüel… Etiketler kim olduğumuzu anlatmaya çalışırken, çoğu zaman nasıl hissettiğimizi geri planda bırakıyor. Çünkü kimlikle ilgili netleşmek kolay — asıl mesele, o kimliğin içinde rahat hissedebilmek.

Cinsel konfor, genellikle “güven” kelimesiyle karıştırılır. Oysa biriyle güven içinde olmak, illa ki yanında gevşeyebilmek anlamına gelmez. Rahatlık, tamamen farklı bir şeydir: Bedenin, sesin, jestlerin, arzuların doğal akışına izin verebilmek. Sessiz kalmaktan korkmamak. Gülmekten utanmamak. “Yanlış yaptım mı?” endişesi taşımadan dokunabilmek.

Ne var ki modern cinsellikte bu konfor alanı kolay oluşmuyor. Çünkü çoğumuz bir performans içindeyiz. İyi görünmek, yeterince arzu uyandırmak, doğru şeyi söylemek, doğru yerde susmak… Her şey biraz “doğru olmak” üzerine kurulu. Ama konfor, doğru olmaktan değil, doğal olmaktan doğar.

Gerçek cinsel uyum, ezberlenmiş bir senaryodan değil, birlikte doğaçlama yapabilme yeteneğinden gelir. Kimin lider olduğu, kimin kontrolü elinde tuttuğu ya da ne kadar “uyumlu” göründüğün önemli değildir. Önemli olan, o anda var olabilmektir.

Ve belki de bu yüzden, cinsellikte konfor bir hedef değil, bir süreçtir. Zamanla oluşur. Her temas, her kelime, her sessizlik bu sürecin parçasıdır. Bir partnerle birlikte bu alanı yaratabilmek, kimlikle tanımlanamayacak kadar kişisel bir deneyimdir.

Sonuçta mesele kim olduğumuzu kanıtlamak değil; kim olduğumuzla huzurlu olabilmektir. Etiketler bir çerçeve çizer, ama içini dolduran şey konfordur. Ve bazen en iyi seks, “kendin gibi olabildiğin” o basit, risksiz anda yaşanır.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu