bi'şeyler

Ne Böyle Senle, Ne de Sensiz…

Kadınların hem vazgeçilmezi hem de bitmek bilmeyen çilesi topuklu ayakkabının tarihi hala tam olarak bilinmemektir. Kadınsılığın ve zarafetin timsali topuklu ayakkabı her ne kadar can acıtsa da kadınların vazgeçilmezidir. Erkekler düz ayakkabıyla bir davete, şık bir restorana rahatça gidebilirken, kadınlar partilerde, davetlerde topuklu ayakkabı giymeden rahat edemezler. Bazı feminist yorumcular ise topuklu ayakkabıyı kadın olmanın sembolü olarak değerlendiriyor.
Öyle ki 1968 yılı Miss America Prostestosu’nda prostestocular, topuklu ayakkabılar da dahil olmak üzere birçok kadın sembolü olan ürünü Özgürlük Çöp Kutusu’na atmıştır. Peki kadınların hayatında bu kadar önemli bir yer kaplayan topuklu ayakkabının tarihini hiç merak ettiniz mi?

Topuklu ayakkabı genelde kadınlarla bağdaştırılırken aslında ilk olarak 1700’lü yıllardan önce at binerken ayağın üzengide tutmasına yardım etmek amacıyla erkekler tarafından kullanılmıştır. Kovboy çizmelerini buna örnek olarak verebiliriz. İnsanların temizlikten uzak olduğu, sokakların, caddelerin, mahallelerin pislik kaplı olduğu Orta Çağ döneminde ise topuklu ayakkabı daha çok pislikten korunmak, dışkı dolu yollarda doğru dürüst yürüyebilmek için kullanılmış. Bu dönemde topuklu ayakkabının kadını erkeği yokmuş, insanlar sadece dışkılara basmamak için kendini korumuş.

1700’lerde ise topuklu ayakkabı, üst sınıf tarafından statü amaçlı kullanılmış. Öyle ki bu üst sınıfın statü takıntısı o kadar  fazlaymış ki kendilerini alt sınıftan ayırmak amacıyla topuklarının boy oranını daha da yükseğe çıkarmış. Şimdilerde boyundan memnun olmayan kadınlarımız aralarında en yüksek topukları yarıştırırken geçmişte vaziyet sınıf yarışıymış. Daha sonraki yıllarda erkekler kalın topuğu tercih ederken, kadınlar ince topuğa yönelmiş.

Sizin unutamadığınız bir topuklu ayakkabı var mıdır bilmiyorum ama benim çocukluğumda unutamadığım topuklu ayakkabı modeli Oz Büyücüsü’ndeki Dorothy karakterinin giydiği parlak, yakut topuklu ayakkabıydı. Dorothy’nin ikonik ayakkabıları film için seçilmeden önce en göze çarpan rengi bulabilmek adına birçok ayakkabı denemesi yapılmıştır.

Uzun yıllar boyunca statü göstergesi olan topuklu ayakkabı günümüzde de kadınların üzerine yapıştı desek yanlış olmaz. Zamanında her iki cinsin de giyebildiği bir ayakkabı, bugün sadece kadınlar ile anılıyor. Öyle ki bazı sektörlerde kadınların neredeyse topuklu ayakkabı giyilmesi zorunlu hale gelmiş durumda. Uzun vadede sağlık problemlerine yol açabileceği için topuklu ayakkabı, zorunluluk olmaktansa kişinin tercihine bırakılsa daha iyi olmaz mı?

Başa dön tuşu