billurtaj

Selin Çıngır: Hayalperest Bir Çocuk!

Selin Çıngır kendini üç kelimeyle tanımlayacak olsaydı, bunlar hangileri olurdu ve neden?

Hayalperest ve idealist bir çocuk!

Çocukluğumdan beri hayallerle yaşar ve bunun üzerine inşa olmuş bir hayat tahayyül ederim. Adeta gerçekmiş gibi yaşarım bazen ve olduğum hali bu hayallere bağlarım. Düşlerim olmasaydı gerçekliğim çok daha farklı olurdu. Bu hayalperestliğin korunmasında çocuksu ruha dönüşü bulma çabaları içindeyim diyebilirim. Çocukların dolaysız, tartmadan fakat akıllıca yapıp ettikleri etkileyici ve yol gösterici. En nihayetinde bir zamanlar bulunduğumuz çocukluk halimize giden eve dönüş yolunu bulduğumuzda kendimizle kavgamız da bitiyor sanırım. Dürtüsel ve şen şakrak hallerim çocuk hissettiriyor. Kendimi görmek istediğim, yakıştırdığım bir yer var gözümde. Bu yer benim için varıldığında.  ‘’Tamam işte, artık Selin’sin, kendini kazandın’’ dediğim evren. O dünyayı yaratma çabam benim idealizmim ve bunun içinde hayalperest bir çocuk olmak varoluşun bana fısıldadığı masal.

Üretim sürecin hakkında neler söylemek istersin, bir rutinin var mı yoksa gerçekten ilham perileri mi bekliyorsun?

Üretim sürecim genellikle çok yönlü değişkenlikler gösteriyor. Bazen bazı duygular ve düşünceler o kadar derinden yokluyor ki kelimeler melodilerle birlikte ilham perileri aracılığıyla iniveriyor kendiliğinden 🙂 Bazen de oyun bahçemde enstrümanlarımla vakit geçirirken beni çok etkileyen bir melodi yazıyorum, onun üzerine başka bir zamanda hissettiğim duygularımı yansıtan şiirlerimi yerleştiriyorum. Ama hiçbir zaman üretmeliyim zorunluluğuyla veya yapılması gereken bir iş gibi hissederek başlamıyorum.  

Sıkı bir takipçin olarak, kamp yapmayı ve doğayı çok sevdiğini görüyorum. Doğanın sana hissettirdiklerini merak ediyorum.

Ana karnında olmak gibi. Öyle dingin ve evveliyatsız. Issız bir gölde sonsuzluğa kürek çekmek… Ben oradayken eğer hikâye yazıp içinde yaşasam, Helenistik dönemde yaşayan biri de olabilirim. Bazen öyle hayal ediyorum ve gerçekten o döneme gidiyorum. Tüm dünyevi kaygılardan soyutlanıp zaman mefhumunu unuttuğum hiçbir yer yok böyle başka.

Albüm ya da yeni single gelecek mi? Muhtemelen dinleyicilerin de en çok bunu merak ediyordur.

3 şarkılık bir EP yayınlamayı düşünüyorum. Kayıt sürecimiz devam ediyor. Belki de tekli olarak yayınlarım. Henüz karar vermedim. Önümüzdeki süreçte albüm yayınlamayı çok istiyorum. Aslında biriken çok şey var, anca albüme sığar ama zaman diyelim 🙂

Spotify’da da seni takip ediyorum ve geçtiğimiz günlerde kendi şarkılarını dinlediğini gördüm ve neden kendi şarkılarını dinlediğini merak ettim.

Bazen denk geliyor geçmiyorum 🙂 hatta özeleştiri yapabilmek adına başka bir kulakla dinlemeye çalışıyorum. Eğer bir dinleyici olsaydım ve karşıma çıksaydı ne hissederdim, hangi kısmı bana dokunurdu, etkilerdi, diye düşünüyorum. Bazen de konser öncesi atladığım bir yer olmasın diye pekiştirmek ve belki yeni öğeler eklemek için.

Seni en iyi yansıttığını düşündüğün şarkın hangisi? 

Henüz yayınlanmamış bir şarkım var. Önümüzdeki yakın tarihte yayınlanacak olan ‘’Açıklarda bir kara‘’. Ne olursa olsun umut etmeyi bırakmayan tarafımla yaptığım bir beste. Aslında bir yandan hepsi farklı yanlarımı yansıtıyor. Hepsi benim bebeklerim gibi politik bir cevap veremem ama :))) ‘’Senin Rüyalarında’’ çok özel. Bitmek bilmeyen bir varoluş sorgusuyla uyanan, aslolan, süregelen.

İnsanlardan “Selin yapma artık” diye bir uyarı aldığın bir huyun var mı?

Düşüncelerimi genellikle kendime saklamıyor olmam. Bazen söylemesem daha iyi olacak şeyleri söylemekten çekinmeyişim konusunda çevremden bazen tepkiler alıyorum.

Satın aldığın ilk albümü hatırlıyor musun?

Satın aldığım ilk albümü ben 5 yaşındayken İtfaiye’nin promosyon olarak dağıtması aracılığıyla almıştık. Kupon falan biriktirmiştim. ŞİRİNLER Şirin hits albümü 🙂
Müzik direktörlüğünü de Derya Köroğlu yapıyormuş mesela yeni öğrendim. Değişik bir albüm neler dinlemişiz çocukken dedirtti 🙂

Senin için yalnızlığı en iyi  yansıtan yemek hangisi?

Lavaş içi patates. Ya bir dönem aşırı yalnız hissediyordum kendimi ve böyle dönemlerde duygusal yeme krizleri yaşıyorum. Sürekli Hatay usulü döner yiyordum ama et yemediğim için karbonhidrat içi karbonhidrat yani.

Tanrıya bir yemek hazırlasan bu ne olurdu, neden?

Bu yaratıcı soru için teşekkürler 🙂
Belki ona da patso yapardım. Çünkü insanlığın bu durumundan dolayı depresyonda olabilir.

 

Başa dön tuşu