sanat

Nerede O Eski Albümler…

Her şeye bu kadar kolay ulaşamıyorken müzik dinlemenin tadı da bir başkaydı sanki. Kaset ile başlayan yolculuğum daha sonra CD, Mp3 çalar, Youtube derken Spotify’a kadar geldi. Ulaşma yolu ne olursa olsun, rap albümlerini baştan sona dinlemek hep keyif veren bir aktiviteydi benim için. Önceden ‘play’ tuşuna bastığımda gözlerimi kapatıp, kendimi konserde olarak hayal ederdim. İlk şarkının konseri açtığını, sonuncusunun ise kapattığına inanırdım. Intro, Outro ve Skit’in değeri vardı tabi o zaman. Skit, albümün bütünlüğünü bozmayan parça arası geçişlerdi, tıpkı parça aralarında izleyicilerle konuşan sanatçı gibi. Üzerinde söz olmayan, ‘Bakın biz başlıyoruz, hoşgeldiniz’ demenin müzikal şekli ise Introydu. Albüm biterken de ‘Uğurlar olsun, ayağınıza sağlık’ diyen Outro ile bitirirdim konseri. 

Hızlı tüketim hastalığı yakamıza yapışmaya başladıktan sonra albüm sanatçısı olmanın değerinde de bir azalma oldu sanki. Eskiden en azından Sagopa Kajmer’den beklerdim albümü. İçinde Intro ve Outrosu olan, Skitlerini hiç sıkılmadan dinlediğim o güzel albümlerdendi. Bugüne geldiğimizde ise yeni çıkan herkes ‘Aa ne güzel bir single patlatsak piyasanın kralı biziz’ modunda EP’ler ve Single’lar ile yoluna devam etti. Yapılan işlerin kalitesi göreceli olsa da yolda giderken dinlediğim müziğin bütünlüğü kaybolmuştu. Artık gözümü kapattığımda gittiğim o konserlere gidemiyordum. Çünkü çok sevdiğim bir şarkı bittiğinde hikayesi de onunla bitip gidiyordu. 

Resmen albüm dinlemenin hazzını unutmuştum, ta ki HİZA’ya kadar… Gazapizm’i oldum olası seviyordum, sokağı ve içindeki bütün unsurları bu kadar güzel anlatması bağlamıştı beni. Bir Gün Her Şey’i ilk dinlediğimde gözümün dolduğunu hatırlıyorum. Hiza’da ise her zamankinden farklı bir şey dikkatimi çekmişti, çocukluğumda albüm dinlerken aldığım hazzı bana yeniden sunmuştu. Dayan’ın başındaki saksafon solosu resmen kapıda karşılamıştı, yavaş yavaş albüme sokuyordu beni. Unutulacak Dünler’in sonundaki gitar solosu ise o aradığım kapanıştı. O buruk gülümseme…

Daha sonra dikkat ederek ’Bir Gün Her Şey’ albümünü dinlerken o bütünlük ile karşılaştım tekrar, ‘Yeraltı Edebiyatı’ albümü ise direk Intro’ya sahipti. Gazapizm’in de en az benim kadar bu konuya dikkat ettiğini fark etmiştim. Hatta katıldığı bir programda albümü herkesin bir bütün olarak dinlediğini hayal ederek şarkıları sıraya dizdiğini söyledi. Gazapizm’i müzisyen kimliğine ek olarak kompozisyon yazarı gibi görmemiz gerektiğine olan inancım daha da arttı tabi söylediklerini duyunca. 

Bir dinleyici olarak, kaybolmaya yüz tuttuğuna inandığım albüm kültürünü hala ayakta tutmak isteyen her sanatçıya, verdikleri emeğe minnettarım.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu