sanat

Bakmak ve Görmek

Birçoğumuz hayatının belirli bir noktasında fotoğrafçılığa ya da en azından fotoğraf çekmeye ilgi duymuştur. Peki kaçımız fotoğraf çekerken tamamen anda kalıyoruz? Hangimiz bir fotoğrafı sadece kaydetmeye değer olduğu için çekiyoruz? Ya da bir fotoğrafı anlamayı hiç düşündük mü?

”Fotoğrafçının tanık olduğu belirli bir hadiseyi ya da gözüne çarpan belirli bir nesneyi kaydedilmeye değer bulduğuna ilişkin kararının sonucududur fotoğraf. Eğer, etrafta var olan her şeyin sürgit fotoğrafı çekilseydi, bunların her biri anlamsız olurdu” diyen Berger, akıllara bir fotoğrafı anlamlı kılan nedir? sorusunu getiriyor. Geçmiş yüzyıllara göre günümüzde fotoğrafçılık değerini kaybetmeye başlamış gibi görünüyor. Gitgide dijitalleşen dünyada insanlar kaydetmeye değer buldukları görüntünün fotoğrafını çekmekten ziyade, anın içinde kaybolmadan, fütursuzca çekim yapıyor.

Fotoğraf çekmenin insansal bir seçime tanıklık ettiği görüşünü savunan Berger, bu seçimin X ya da Y ‘ yi fotoğraflamak arasında değil X anını ya da Y anını çekmek arasında olduğunu ve herhangi bir fotoğrafta kaydedilen nesnelerin aşağı yukarı aynı önem ve inandırıcılığa sahip olduğunu söyler. John Berger’ e göre sadece var olma ve olmama kutuplarının yoğunluğu değişir. Bu, iki kutup arasında fotoğrafçılık gerçek anlamını bulur. Biz fotoğraflarda sadece fotoğrafçının yakaladığı anın ”var olma” kutbunu görürken, aslında fotoğrafın ”olmama” kutbunu çoğunlukla görmeyiz.

Bir film yönetmeni ile bir fotoğrafçıyı kıyaslayan Berger, film yönetmeninin zamanı ayarlayabilirken, fotoğrafçının ”ana” odaklandığını bize gösterir ve bir fotoğrafta mevcut olanla olmayan arasındaki yakın ilişkiden bahseder. Gece gündüzü, aşk tutkuyu, gözyaşı kederi akla getirir.

” Fotoğraf görülmüş olanı kaydederken, daima ve doğası gereği, görünmeyene de işaret eder. ”

Savaş sonrası fotoğrafı çekilen bir çocuk düşünün. Daha çocuk aklıyla ne olup bittiğinden bir haber kameralara gülümseyerek poz veriyor. Görünürde fotoğrafta karşımıza çıkan tebessüm eden bir çocukken, aslında o gülüşün ardındaki acıyı, kederi, yok olmuşluğu görebiliriz. Fotoğraf görülmüş olanı kaydeder ama görünmeyene de işaret ettiği için aslında bir fotoğraftan birçok yorum çıkarabiliriz. John Berger sayesinde fotoğraflara yeni bir bakış açısıyla bakabilir, zıt kutuplar ile yorumlayabilir ve bir fotoğrafı anlamaya çalışırken görünenden çok görünmeyene odaklanabiliriz.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu