Elif Sezgin: Mavi Bir Umut

Kimdir Elif Sezgin? Kendini üç kelimeyle tanımlasan bunlar hangileri olurdu?
Ben Elif Sezgin, renkler ve çizgilerle kendi evrenini anlatan bir illüstratörüm. Kendimi üç kelimeyle anlatmam gerektiğinde aklıma ilk gelenler hayalperest, mükemmeliyetçi ve kararsız oluyor.
Tarzını oluştururken dikkat ettiğin ya da etkilendiğin şeyler neler?
Tarzımı oluştururken dikkat ettiğim şeylerden biri ve en önemlisi, iş bittikten sonra ona baktığımda içime sinip sinmediği oldu. Bu yüzden başladığım günden bu yana tarzım oldukça değişiklik gösterdi. Kendimi arayışım çizimlerime yansıdı sanırım.
İllüstrasyonlarının renk paletinde ve kompozisyonlarında öne çıkan bir sıcaklık var bence. Bu tarz nasıl gelişti?
Sıcak tonlar bana huzur ve yakınlık hissi veriyor. Çalışmalarımda da bu duyguları aktarmak istedim. Zamanla bu renkler görsel dilimin bir parçası oldu. Özellikle mavi rengini kullanmayı çok seviyorum çünkü mavi benim için “umut” demek. Sıklıkla gökyüzüne bakıp hayallere daldığım için sanırım. Farklı bir açıdan da renklerle oynamak gerçekten çok keyifli! Bana sabah uyanır uyanmaz resim defterine koşan ve uyku vakti gelene kadar resim yapan küçük Elif’i hatırlatıyor.
Bence işlerinde karakterler ve sahneler çok samimi hissettiriyor. Hikâye anlatıcılığı senin için ne kadar önemli?
Teşekkür ederim. Hikâye anlatıcılığı işlerimin temel direklerinden biri. Çizimlerimle yalnızca bir anı değil, o anın duygusunu da paylaşmak istiyorum. Ama her hikâye tek bir açıdan okunmamalı; bu yüzden “Ne anlattın şimdi burada?” diye sorduklarında bunu tek tek açıklamak yerine, bakan kişinin kendi yorumunu dinlemek benim daha çok hoşuma gidiyor. O an sanki onların iç dünyasına açılan küçük bir pencere bulmuş gibi hissediyorum.
Ürettiğin işler içerisinde seni en çok zorlayan iş hangisi?
Kendim için ürettiğim hiçbir iş beni zorlamıyor, çünkü sıkıldığımı ya da hayalimde canlandırdığım gibi olmayacağını anladığım anda bırakırım yaptığım şeyi. Zevk almayacaksam o işi ortaya çıkarmanın bir anlamı yok gibi geliyor. Ben daha çok iş birliklerinde zorlanıyorum. Briefi veren taraf fazla ve gereksiz müdahalelerde bulunduğunda o işe olan isteğim ve bağlılığımdan uzaklaşabiliyorum.
Çalışırken dinlediğin bir müzik listen var mı? Bir listen yoksa, çalışırken dinlemeyi en çok sevdiğin üç şarkıyı sormak isterim.
Tabii ki var, hem de bir sürü! Ama çalışırken de genel olarak da “en sevdiğim” dediğim şarkılar sürekli değişiyor. Bu yüzden son zamanlarda dinlemeyi en çok sevdiğim üç şarkı şunlar:
-
Morcheeba – Elephant Clouds
-
Meltt – Hesitate
-
Tame Impala – Neverender
Gece insanı mısındır yoksa gündüz mü? Hangisinde daha rahat çalışıyorsun?
İkisi de 🙂 O günkü moduma göre değişkenlik gösteriyor ama en sevdiğim işlerimin fikirleri hep gece aklıma düştü.
Çevrenden “Elif artık yapma.” diye uyarı aldığın bir huyun var mı?
Evet, mükemmeliyetçiliğim sadece işime değil günlük hayatıma da yansıyor; çoğu kişinin fark etmeyeceği ya da umursamadığı küçük detaylara takılıp kalabiliyorum. Bu konudan en çok muzdarip olan kişi de hayat arkadaşım; çünkü her defasında takıldığım şeyi düzeltene kadar sabırla beni dinlemek zorunda kalıyor!
En sevdiğin kötü karakter kim?
Kesinlikle Malefiz!
Guilty Pleasure’un var mı? Varsa nedir?
Bir hevesle yeni hobiler edinip iki gün sonra mükemmel olamayınca bırakmak 🙁 ve gerçekten bir şarkıya takıldığımda bir hafta boyunca arka arkaya sadece onu dinlemek.