Elimden Kayıp Gidenler
Her şey gitti… Herkes gitti… Belki de ben elimin tersiyle ittim, yitip gittiler ve bütün simalar mazide kalakaldı. Avucumun içinde yaşanmışlıklar da tutam tutam soldu. Bekledim. Hep bekledim. Kendimden bir söz bekledim. O sözleri hep kendime ettiysem de kimselere vermediğim sözleri tutamaz oldum yine de. Yalnız hissettim. Oramda buramda bir sızı vardı. Tanımlanamazdı, çünkü betimleyecek kimsem yoktu.
Kuru silüetler bakar gözlerime. Görürler miydi sahi? Görseler de duyarlar mıydı, içimden süzülen sesleri? Ben böyleyim. Böyle de olmaktayım. Kendime varmaktayım. Bu yolda teker atar iken hiçbir araya sapmamaktayım. İşte bu yüzden yalnızım. Öyle miyim? Vardığım yer, varamadığım yerler olsa dahi gitmekteyim ben de. Mazide kaldı her şey işte.
O zamanlarda bir şeyler vardı. Yaşanmışlıklar diyelim. Ben özür dileyemedim. Kime ne için dilemem gerektiğini de bilemedim. O yüzden de dileyemedim. Desem ki bir, af buyrun ben böyleyim, halbuki ben benim adıma özür dileyemem, o zaman ne için dileyim siz söyleyin? Hatırladığım kişiler mütemadiyen hatırladığım gibi, görüyorum sizleri, anıyorum sizleri, bazen de az biraz özlüyorum. Hayır ama geri istemiyorum. Gerisin geride kaldı. Benim ellerim boş kaldı. Kum taneleri havaya uçuştu, cam kırıkları yerlerde; ben ise üzgünüm. Ben sizi anıyorum. Unutmuyorum, unutamam. Her bir saklınızı sevebiliyorum, parmaklarımın yettiğince de sizi sayıyorum. Olduğum olduğu için hatırımı sormayın. İyi kötü demeyin, çünkü bırakın gitsin, ben de arkamı dönebileyim. Sevemem dedim, sevemiyorum hala.
Orada kelepçeler var rica ediyorum dokunmayın. Eliniz yanar demek isterdim ama size öfkeli değilim, belki üşür eliniz. O kadar soğuk da değilim aslında, ama dokunursanız daha da soğurum tabi, onu da söyleyeyim. Vazgeçemedim, sayıyorum hala, sayıyorum sizi. Teker teker parmaklarımla. Özelsiniz siz, tanıyamadım, tanısam da size takdim edemedim. Belki de istemedim, istemeyeceğim. Ancak bilin ki ben anılara tutunmaktan kurtulamıyorum. Tuttuysam da tuttum ama kuruyup toz, duman oluyor. Bir esintiyle uçuşuyor. Bazen gülünce geçiyor. Sızılar da diniyor ancak var olanın yok olması hala beni tedirgin ediyor. Gidin siz benden uzakta daha sükunsunuz. Mazide bırakın beni…