bi'şeyler

Rakı Sınıflar Ötesidir

Rakının felsefesi mi olur yahu dediğinizi duyar gibiyim. Neden olmasın efendim, her şeyin felsefesini yapıyoruz da rakının neden yapmayalım. Üstelik Feridun Nadir de bunun üzerine bir kitap yazmış. Sene 2015’te çok sevdiğim bir abimle rakı ve diğer içkiler hakkında sohbet ediyorduk, içkilerin mekanı ve zamanı hakkında konuşmaya başladık. Dışarıdan kulağa sanki çok ciddi ve önemli bir konuşma yapmışız gibi gözükse de, eğlenceliydi ve daha sonra bana ‘’Rakı Felsefesine Giriş’’ adlı kitabı hediye etti. Okuması bir hayli keyifli olan bu kitaptan bahsetmek istiyorum.
Kitabın altı ana başlığı var: Kültür, Coğrafya, Büyük Ehlikeyifler, Müzik, Ahkam, Politika. Gördüğünüz üzere derin başlıklar altında toplanmış rakı. Ne çok yere değmiş, hayatımızda ne büyük bir kültürmüş, meğerse.

‘’Sen rakıyı kabul edersin, bu kolaydır. Ama rakının seni kabul etmesi zaman alır.’’ İşte Rakı Felsefesi’ne Giriş’in ilk bölümünden bir alıntı. E peki işin sofistike tarafının rakıyla ne alakası var?

Ehlikeyiflik herkesin cesaret edemediği bir haldir. Yaşadığımız modern ve tüketici toplumda ehlikeyif olabilmek çok nadirdir. İşte o çok nadir geçtiğimiz an, bizim rakı felsefesine girdiğimiz gündür. Nadir, ‘’ Ehlikeyif olduğumuz sürece yaşadığımızın farkındayız diyor ve ekliyor. Rakı Felsefesinin modern hayata tek önerisi: ‘’Dur bi!’’
Düşünüyorum da, hayatımın hangi zamanlarında kendimi ehlikeyif hissettim.. Sanırım işten kendime artan kalan zamanlarda ya da tatillerde. İnsan hep tatilde kendini özgür ve ehlikeyif hisseder bence. Doyasıya içtiğin, güldüğün, eğlendiğin ve dostlarınla içip, her şeyi unuttuğun bir zaman.

Nadir, ‘’Rakı sınıflar ötesidir, sofrasına kabul ettiği ölümlüleri eşitler.’’ Yani zenginin de fakirin de aynı markadan ve fiyattan tükettiği tek içki sayılılır. Ayrıca rakı başka içkilere benzemez. Sofrası olan tek içkidir. Şarap, bira ve şampanya içerken sofra kurmayız. Aksine yediğimiz yemeğe göre içki seçeriz.

Rakı müziksiz olmaz. Özellikle de rakıyla en iyi giden müzisyenler Neşet Ertaş, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Tanju Okan, Sezen Aksu’dur. Son zamanlar yeni nesil meyhaneler çok popüler oldu fakat ben buna ısınamadım. Saygıdeğer Neşet abimizin türkülerini house müzikle birleştirmeleri pek hoşuma gitmedi.

Kitapta çilingir adabına giriş bölümü var. Temel birinci kuralımız: Çilingirde kimseye zarar vermediği sürece her şey serbesttir. Rakını ister sıcak iç, ister buz dolu. Kimseleri ilgilendirmez efenim. Sarhoş olmak yasak ama ne yaptığını bildiğin sürece güzelleşmek serbest. Bu nedenle Nadir hızlı gidene ‘’ağır ol’’ önerisini vermiş. Ayrıca garsonla ilişkimiz iyi olmalı, garsona hişt pişt diye seslenilmez. Son olarak ehlikeyif dedik iyi dedik ama abartmamak gerekiyor, abartmak yakışırsa onu bilemeyiz..

Hayatta en samimi mürşit rakıdır! Diyen Nadir, çilingirin hikmetlerinden bahsediyor son olarak. Çilingir bize beklemeyi öğretir, konuşmak için bekleriz, bir sonraki duble için bekleriz, bazen geç kalan arkadaşlarımızı beklerken rakımızı içmeyiz. Kanaatkar olmayı öğreniriz. Az mezeyle rakımızın tadını çıkarırız.

Kitabı bitirdiğimde rakının ne kadar kültür ve bilgi sahibi olduğunu fark ettim desem yalan olmaz. Önceden rakıya karşı bir önyargım vardı, çünkü bana biraz ağır geldiğini düşünüyordum. Ama hikmetlerini bilirseniz ve en önemlisi rakı da sizi kabul ederse, değmeyin keyfinize! Bu yazıyı yazarken Altın Gün’ün ‘’Rakıya Su Katamam’’ şarkısını dinliyordum. Size de armağan ediyorum. Sevgileer.

Başa dön tuşu