2010 yılında neredeyse hiçbirini kaçırmadığı eylemlerde göstericilerin yanında, inandığı değerler için savaşan köpek dostumuz Loukanikos. Çok sevdiği göstericiler tarafından verilen, yemeyi çok sevdiği sosisten geliyor ismi. Ağabeyi olarak sayabileceğimiz Kanellos’tan sonra eylemlere katılma geleneğini devam ettiren Loukanikos, çekilen fotoğrafları ve haberlere konu olmasıyla eylemlerin simgesi olarak kabul gördü. Loukanikos öyle bir ünleniyor ki 2011 yılında TIME’ın düzenlediği yılın kişisi anketinde en ünlü 100 kişiden biri olarak gösterilmiştir.
Sokak köpeği olarak yaşayan Loukanikos aslında bir yandan evini korurken, diğer yandan evini korumaya yardım eden insanlara karşı sadakatini gösteriyordu. Yunan polisi tarafından atılan biber gazı ve tekmeler onun için günün rutinine dönüşmüştü. Ancak Altın Şafak adlı partinin taraftarlarınca kaçırıldıktan sonra dövülüp öldü sanılarak bir köprüden atılması, onu hem fiziksel hem ruhsal olarak hırpalamıştı. Direnişçi ruhu onu bu durumda da ayağa kaldırarak tekrar sokaklara, çok sevdiği eylemlere geri döndürdü.
Loukanikos’u döverek aslında onu bir düşman olarak gören ama ‘sözde’ ciddiye almadıklarını söyleyen gruplar, Loukanikos’un eylemcilerle olan bu bağını alay konusu haline getirmişti. Eylemcilerle Loukanikos’un olduğu fotoğrafları ‘eylemci köpekler’ etiketiyle paylaşıp yine ‘sözde’ dalga geçtiğini sanan grup, eylemcilerin bu durumdan utanacağını bile düşünmüştür. Ancak utanma bir yana bu insanlar, asi ve devrimci bir köpek olan Loukanikos’un hayatıyla kendi yaşamlarını bir görmüşlerdir. Hatta kendilerine yapılan bu benzetmeyle gurur duymuşlardır.
Hayvanların iyiyle kötüyü ayırt edip etmediği hala ispatlanmasa da her toplumda köpeklerin iyi ve kötüyü hissettiklerine inanılır. Dünyanın her köşesinde birçok örneğine rastladığımız ‘eylemci köpekler’in faşizmin karşısında eylemcilerin yanında bulunup onlarla beraber hak araması tesadüf mü bilinmez ama fazla tesadüfün de kasta gireceği su götürmez bi gerçek.
