Yapmayı çok sevdiğiniz bir iş olsun, mesela şarkı söylemek. Amerikada bunu layıkıyla yaptığınızı ama bir türlü hak ettiğiniz değeri göremediğinizi düşünün. Diğer yandan da şarkılarınızın kilometrelerce ötede, daha önce hiç gitmediğiniz Güney Afrika’da devrimin şarkıları olduğunu hayal etsenize… Sixto Rodriguez, nam-ı değer Sugar Man hayali bile zor olan bu durumu yaşayan tek insan.
1942 Detroit doğumlu olan Sugar Man, Meksikalı göçmen bir ailenin altıncı çocuğu. Çocuklarının sırasını karıştıracaklarını düşünmüş olacaklar ki aile Sixto ismini bu yüzden veriyor. Henüz 16 yaşında ilk kez gitar ile tanışan Sixto, Detroitin kaos dolu sokaklarında birçok kez sahneye çıkma şansı bulmuştu. Keşfedilmesi de bu sayede olmuş, onu dinleyen Mike Theodore ve Dennis Coffey ona resmen hayran olmuşlardı. Sesinin ve tarzının Detroit’in kaos dolu sokaklarını yansıttığına çok inanan ikili, Sixto’ya bir albüm teklifi ile gitmiştir. İlk kez albüm yapacak olmanın heyecanıyla Sixto, teklifi düşünmeden kabul etmiştir.
Ve Sixto’nun sabırsızlandığı albüm ‘Cold Fact’ 1970 yılında piyasaya sürüldü. Eleştirmenlerin neredeyse kusursuz olarak gördüğü albüm hala nedeni bilinmeyen bir şekilde neredeyse hiç satmadı. Ardından ‘Coming From Reality’ albümünü çıkarıp son kurşununu sıkan Sixto, yine hedefin yakınından bile geçememişti. Öyle ki albüm Amerika Birleşik Devletleri’nde 6 adet satmıştı. Evet şaka gibi bir rakam ama sadece 6 adet satılan albüm Noel’den iki hafta önce yayından kaldırıldı. İçine doğmuş gibi albümdeki ‘Cause’ şarkısında Noel’den iki hafta önce işsiz kalacağını anlatıyordu. Sonrasında umudu tükenen Sixto stüdyo kariyerini sonlandırarak piyasadan çekilmiştir.
Amerika’daki başarısızlığı bir yandan Sixto’yu derinden üzse de diğer yandan Güney Afrika’da işler Sixto için iyi gidiyordu. Fakat bu durumdan Sixto’nun haberi yoktu. Irkçı ve baskıcı bir rejim ile yönetilen Güney Afrika’da halk isyanını müzik ile dile getirmekte ısrarcıydı. Rolling Stones, Elvis Presley, Jimi Hendrix gibi isimlerin yanında Sixto Rodriguez de en az onlar kadar insanların içindeki isyan ateşini körüklüyordu.
Söylentiye göre Amerikalı bir kız Güney Afrika’lı erkek arkadaşını ziyarete giderken hediye olarak Sixto’nun albümünün bir kopyasını götürmüştü ve Sixto’nun Güney Afrika macerası da bu şekilde başlamıştı. Neredeyse yarım milyon satan Sixto Güney Afrika’da bir ikon haline gelerek gençlere ilham kaynağı olmuştur.
Neredeyse 30 yıl ünlü olduğundan habersiz yaşayan Sixto’ya bir şekilde ulaşan Güney Afrikalı dinleyicileri durumu ona anlattıktan sonra şoka giren Sixto, Güney Afrika’ya gitmesi gerektiğini düşünerek hemen yola koyulmuştu. Amacı onu bu kadar seven halka bir konser vermenin yanında yaşananları halkın ağzından dinlemekti. Güney Afrika’da birçok kapalı gişe konser veren Sixto, sonunda hayalini gerçekleştirmişti. Güney Afrika’daki tüm şöhretine rağmen Sixto, Detroit’e döndüğünde aynı mütevazı hayatı sürdürmüştür. Günümüzde ise hala çeşitli mekanlarda konserler vermeye devam etmektedir.
Bu ilginç yaşam öyküsünü ise 2012 yılında ‘Searching For Sugar Man’ adlı belgesel ile ölümsüzleştiren İsveçli yönetmen Malik Bendjelloul 2013 yılında en iyi belgesel dalında BAFTA ve Oscar ödüllerini kazanmıştır.
Fragmanı için;
