Orjinal Mi Lan Bu?

Kıyafet ve sosyal statü ilişkisi, bir tarz ya da beğeni meselesine değil aksine zorunluluk olan dönemlere dayanıyor. Zamanında İngiltere parlementosu, her sınıf için uygun olan giysileri belirlemek üzere yasalar çıkarmıştır. Bu durum oligarşinin, topluma yerini bildirmesine en çarpıcı örnek olabilir. Halkının giyeceği kıyafeti dikte etmek, günümüzde haber değeri taşırken bunu gizlice yapmak modadır.

Modern çağda bu konu, insanların beğeni ve tarzına bırakılmış durumdadır. Buna rağmen bazı insanlar giysi ve tarzlarıyla bir sınıf ayrımı varmışçasına yaşamakta ısrar ediyor. En basitinden sadece zamanı göstermesi için icat edilen saat bile bir statü göstergesine dönüşmüş halde. Öyle ki hiç tanımadığı bir kadının, sırf pahalı saati yüzünden onunla ilgileneceğini düşünen erkekler, gündelik hayatta hepimizin karşısına çıkıyor ve onlar adına utanmamıza neden oluyorlar.

Geçmişteki İngiltere parlementosunun yerine, bugün moda kavramı ile birlikte ikonlar ve markalar sosyal statüleri belirlemekte. Uzun yıllar moda haftalarıyla, senenin trendleri belirlenirken, artık bir rapçinin şarkısında geçen marka isimleri ya da bir popçunun kliplerindeki kıyafetler ile trend oluşuyor. Bu yüzden birçok insan statü getirdiğine inanılan markaların peşinde koşuyor. Orjinali ateş pahası olan ayakkabıyı giyen erkek ile nixe ayakkabı giymiş erkeğin, bir kadın karşısındaki şansı ne yazık ki aynı değil.

On yıl önce dönüp bakmadığı montu, bit pazarında kovalayan çoğu insanın
“vintage” hayranlığı, farklı olmanın da moda sayılmasından kaynaklı. Çünkü vintage bir montu, başka birinin üzerinde görme ihtimalini düşük bulan insanlar, kendilerini herkesten farklı hissediyor. Bu bağlamda farklı olmaya çalışmak keyifli olsa da ik iyüzlülüğü de beraberinde getirmekte. Bütün hafta gömlek kravat giyen beyaz yakalının, haftasonu eğlencesine kot-tişört giyerek gitmesiyle, bir öğrencinin, hafta sonu eğlencesine gömlekle gitmesi ancak bu durumla açıklanabilir.

Başa dön tuşu