Esas Tehdit Kim?
Erkek egemen toplum, kadını ve erkeği doğduğu andan itibaren farklı bir düşünce ve davranış sistemiyle kodlar. Erkek, sadece varlığıyla üstün, tapılası ve mutlak kudret sahibi bir anlayışla yetiştirilirken, kadın varlığından utanç duyma ve baskılama sistemi ile yetiştirilir. Bunun neticesinde hayatında her şeyle mücadele eden, kimliğinden şüpheci yetişkin kadın, erkeğin “yönetim sahibi” olduğu hanesinde ikinci planda bir yaşam sürer.
Bu erkek egemen sistemin kurbanı olarak yetişen kadınlar, diğer kadınlara karşı kurban edici konuma geçebilir. Bu kurban edici davranış biçimleri, kadınların diğer kadınlara karşı sergiledikleri yaşam şekline yönelik eleştiriler, “namus lekelemeler”, kadınlığıyla ilgili hakaret ve psikolojik şiddete kadar ilerleyebilir. Erkek egemen toplumun baskılarıyla yetişmiş kadın, “özgür” kadını tehdit olarak görür, sonucunda diğer kadını kurban konumuna düşürecek eylemlerde bulunur. Bu eylemlerin bazıları, erkek egemen sistemde yetişen kadının çocukluğundan bu yana bilinç dışına kodlanan davranış biçimlerinin sonucu olarak doğar. Bazıları ise bizzat “tehdit” olan görülen kadını, mevcut sistemde bilerek ve kasıtlı olarak kurban etme niyeti içerir. Diğer “özgür” kadını tehdit görme psikolojisi, erkek egemen toplumda kadının toplumda kabul görme ve onaylanma isteğinden kaylaklanır. Kadınların erkek egemen sisteme verdikleri bu güç,kadın hayatına yönelik daha büyük bir tehdit içerir.
Mevcut erkek egemen sistemde hali hazırda “kusurlu” olan kadın, hemcinsleri tarafından kurban konumuna düşürülür. Bu bağlamda kadınlar, uyguladıkları bu psikolojik şiddetle, hem kendilerini de kurban eden sistemi destekler hem de kendi ellerindeki gücü koşulsuz bir şekilde erkeğe verir.
Bu kurban edici pozisyona gelen ve kadın özgürlüğü karşısında esas tehdit haline gelen baskılanmış kadın, çocukluğundan bu yana erkek egemen sistemin inşa ettiği sosyal anlamda kabul gören “kadın” konumuna bürünür. Benliğiyle ilgili düşünceleri, istekleri, arzuları ve fikirleri baskılanır. Bu sistemin dışına çıkabilmiş kadın otomatik olarak ve bizzat baskılanmış bu diğer kadın tarafından tehdit olarak görülür. Neticede hali hazırda kurban konumundaki kadın, bu davranış biçimini, hemcinsini aşağı çekme, sisteme mahkum etme psikolojisiyle yargılar, eleştirir ve hedef gösterir. İronik olarak bu kadınlar günümüzde yaşanan kadın cinayetlerine tepki gösterir, kadın haklarını savunur fakat bilinçli ve bilinçsiz olarak kadının varlığını yok eden bu sistemi destekler.
Kadınların bu konuda bilinçlenmesi, ellerindeki gücü erkeklere vermeyi bırakması ve hemcinsine “tehdit” olarak bakması erkek egemen toplumun gizli ama en güçlü silahıdır.