bi'şeyler

Çay Çek!

İçilen ilk yudumda bizi kendimize getiren, bazen baş ağrımızı dindiren bazen de derdimize derman olan çay. Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi varken, çayın da edebiyatla bir ilgisi vardır. Cemal Süreya demiş ya, ”İki çay söylemiştik biri açık; keşke yalnızca bunun için sevseydim seni.” Peki bu kadar edebiyatı yapılan çayın tarihi nereden geliyor?

Sofralarımızın baştacı olan çay, Çin’ de doğmuştur, Avrupa ile tanışması ise 1606 yılında gerçekleşmiştir. Çay, bardakla tanışmadan önce medikal amaçlarla kullanılmıştır.  Çay kelimesinin etimolojik kökeni ise Doğu kültürlerinde ”Ça, chai ve cha şeklinde iken, Avrupa kültüründe ”Tea ve Te şeklindedir. İçilmeye başladıktan sonra burjuva sınıfına hitap eden çay, gitgide bu halinden uzaklaşarak herkes tarafından tüketilen bir içecek haline gelmeye başlamıştır. Kahveyi fazla kaçırdıktan sonra çarpıntı görülürken, çay içtikten sonra bu etki daha az görülür aksine bir rahatlama hissi oluşur. Yani çayın sinirlerimizi yatıştırmakta da bir etkisi vardır.

Kültürümüzdeki yeri tartışmaya kapalı olan çayın Türk edebiyatına olan etkisi de sorgulanamaz bir gerçektir. Rakının felsefesi, kahvenin 40 yıl hatrı, çayın da edebiyatı vardır. Postmodern toplumda her ne kadar çayın da edebiyatı mı olurmuş diyen bir kesim olsa da, çayın edebiyatı olur fikrini savunan taraf galip gelir. Cepler boşken gariban çayı olarak içilirken, cepler doluyken rakının yanına şalgam niyetine de içilir. Şekerli, şekersiz ya da demli, açık olarak taraf ayrılığı olsa da, çay taraf seçmeyendir. 

Bir de her şeyi salla, ama çayı demle diyen bir görüş vardır. Türk çayı için bu fikir doğru olmamakla birlikte, İngiliz çayları aksine sallama içilmelidir. Hatta sabah kalktığınızda zamanınız yoksa ama çaysız da yapamam diyorsanız, birçok ingiliz çay markası raflarda sallanmayı bekliyor. İşe başlamadan önce bir çay ve sigara yakmadan kendine gelemeyen dostlarımız için önerimiz ince belli bardakta, Türk usulü çaydır. Siz yorgunluğuzu atıp, kendinize bir bardak çay koyarken Türk Edebiyatı’nda çayın kullanımının birkaç örneğine bakalım.

”İki çay söylemiştik, biri açık; keşke yalnızca bunun için sevseydim seni”
-Cemal Süreya

”Benimle yaşlansana?
Kitap okurum, çay demler şiir yazarım sana.
Ha birde, her sabah için şükrederim, sonra gözlerine bakar “amin” derim.
-Halil Ok

Haydi iç de çay koyayım.
-Ah Muhsin Ünlü

Çayın rengi ne kadar güzel,
Sabah sabah,
Açık havada!
Hava ne kadar güzel!
Oğlan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!
-Orhan Veli Kanık

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu