Otomatikten Manuele

Zygmunt Bauman’ın Sosyolojik Düşünce kitabında geçen hikayeye göre; “Kırkayak kırk ayağının kırkını da rahatlıkla kullanarak güzel güzel  yürürken karşısına çıkan bir dalkavuk, onun eşsiz hafızasına övgüler düzmeye başlar ve hiçbir zaman yirmi birinci ayağından önce on ikinci ya da otuz beşinciden önce yirmi dokuzuncuyu atmadığını söyler. Acımasızca özbilinç kazandırılan zavallı kırkayak artık bir adım bile atamaz olur.”

Kırkayak örneğinin benzerine günlük hayatımızda rastlayabiliriz.  Süregelen alışkanlıklarımız bilinçaltımızda depolanır ve bu eylemleri bir süre sonra farkında olmadan yaparız. Bu durum için en uygun örneklerden birisi nefes alıp vermektir. Neyse ki bilinçaltımız bu görevi üstleniyor ve farkında olmadan hayati bir eylemi gerçekleştirebiliyoruz. “Ben nefes alıp verdiğimin farkındayım, bilinçli bir şekilde bunu yapıyorum.” diyen birçok kişiyle karşılaşabiliriz. Oysa ki farkındalık, şimdiki deneyimin bilincinde olma ve onu kabul etme anlamına gelir. Yine nefes örneğinden yola çıkacak olursak; her an bu fiili düşünmek ve planlamak -uykuda bile- insan için epey yorucu ve karmaşık olacaktır. Otomatik ilerleyen bir işi manuele almış oluruz. Yani kusursuz bir işleme yaptığımız müdahale ile bu eylemi olumsuz etkileriz. Kaldı ki insanların bir kısmı, iki farklı işi bir arada yapamıyorken, süreklilik gerektiren ve hayati öneme sahip solunum işlemini kontrollü bir şekilde yürütmek epey zor olacaktır.

Şüphesiz ki bilinçaltımız, rutini bozmayan, alışkanlıklarımıza çomak  sokmayan bir işleyişe sahiptir. Ama bu eylemlerin bir kısmından  vazgeçmemiz için de bilinçaltımızı ikna etmemiz gerekir. Çünkü bilinçli olarak yaptığımız çoğu şey, bilinçaltı denilen bellekte depolanır. Bu yüzden meydana getirirken farkında olduğumuz eylemleri bırakmakta zorlanırız. İnsanların sigara içme alışkanlığının bilinçaltıyla bir ilişkisi vardır. Bu sebeple irademizle sigara içmeme kararı alır ve bilinçaltımızla iradesizlik gösteririz. Kırkayak hikayesinde rutine yapılan müdahele, bireyi olumsuz etkilerken, sigara örneğinde ki baskı bizleri olumlu etkileyebilecek düzeydedir.

Günlük hayatımızda düşünmeden, bilinçaltımız sayesinde birçok eylemi yerine getirebiliriz. Yürümek, göz kırpmak gibi birçok motor beceriyi de bu örneğe dahil edebiliriz. Çoğu kez hayatımızı  kurtaran bu eşgüdüm, kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmak  noktasında ise tam bir skandaldır. 

Başa dön tuşu