Psikedelik Yanışlar
Psikedelik Rock için internette, 1960’ların hippi kültüründen, halüsinojenik maddelerin etkisinden hatta özellikle LSD kullanımından etkilenip ortaya çıktığı belirtilir. Oldukça zengin tınılara sahip psikedelik altyapılar birçok müzik türüne de ilham kaynağı olmuştur. Günümüzde özellikle Indie Rock gruplarının bayrağı devralıp sürdürdüğü Psikedelik Rock’ın tarihçesi de oldukça zengin ve olaylıdır. 1960’lara baktığımızda dünya tarihindeki en çalkantılı ve bölücü dönemlerden birini görürüz. Aslında sivil haklar hareketi, Vietnam Savaşı, savaş karşıtı protestolar ve siyasi suikastlar döneminde ortaya çıkmış bir müzik türüdür. 1960’ların başında tüm bu politik sorunlardan etkilenen Psikedelik Rock, dönemin ortalarından sonra döneme kendi rengini ve dilini net bir şekilde ortaya koymasıyla gündemde yerini almıştır.
İlk olarak San Francisco Körfezi bölgesinde kök salan Psikedelik Rock’ın popülaritesi hızla Amerika’ya ve Avrupa’ya yayıldı. Müziklerini Psikedelik Rock olarak kategorize ettiği bilinen ilk grup 13th Floor Elevators grubuydu. Austin, Teksas merkezli rock grubu, şarkıcı ve gitarist Roky Erickson liderliğinde 1966’daki ilk albümlerine The Psychedelic Sounds of the 13th Floor Elevators adını bile verdi. Artık devir psikedelik müziğin devriydi Rock’n Roll, Pop gibi birçok kategoriye de sızmıştı. Grateful Dead, the Doors, Big Brother and the Holding Company, Moby Grape, the Quicksilver Messenger Service, Iron Butterfly, Jefferson Airplane, Pink Floyd, Beatles gibi birçok grubu sayabiliriz. Özellikle Jefferson Airplane’in White Rabbit şarkısı ve klibi Psikedelik Rock için ayrı bir önem taşır.
Müziği tanımlayacak olursam dinlediğimizde belli ses efektlerine yani yankılara, bozulmuş ve tuhaf seslere tanık oluruz ve zihnimizde tekinsiz bir ortam oluşur. Dinledikçe eşsiz gitar sololarına ve klavsen, elektronik org gibi klavye enstrümanlarıyla nabzımız yükselmeye başlar. Sözler ilk başta soyut gibi tınısa da belli göndermeler içerebilir. Böylece dinleyiciyi durduğu noktadan başka bir noktaya taşımadan, sadece yükseltir. Günümüze geldiğimizde ise şahsen Psikedelik Rock’ın dönem dönem atağa geçtiğini ama her zaman bir köşede dinleyenlerin ufkunu genişletmeye devam ettiğine inanıyorum. Kimi yerlerde Neo Psikedelik veya Modern Psikedelik adıyla anılmaya başlasa da sizin için Psikedelik Rock’ın yeni döneminden 7 grup ve 7 şarkıyı derledim. İyi uçuşlar…
The Lazy Eyes – Fuzz Jam
Sidney, Avustralya merkezli dört kişilik bir psikedelik rock grubudur. En sevdiğim şarkılarından biri olan Fuzz Jam, abartısız vokali ve riffleri ile kulakları şenlendiriyor.
Crumb – Locket
Brooklyn, Amerika merkezli bir psikedelik rock grubudur. Grubun ikinci Ep’si olarak ortaya çıkan Locket, dinleyeni sakin ve hayali bir atmosfere ışınlıyor.
Richard In Your Mind – Shooting Star
Sidney, Avustralya merkezli olan grubun psikedelik tarzı daha çok Beatles’ın Strawberry Fields Forever’ı gibidir. Shooting Star şarkıları da pop esintili ve ortamda hafifçe salınmak için idealdir.
King Gizzard & the Lizard Wizard – Nuclear Fusion
Melbourne, Avustralya çıkışlı olan grup, Psikedelik Rock’ın yöremizdeki temsili Anadolu Rock esintili müzikleriyle her dinlediğimde kan akışımı etkiliyor. Özellikle Nuclear Fusion içindeki sololar fazlasıyla etkileyici.
Tame Impala – Sundown Syndrome
Yine Avustralya çıkışlı ve çoğu kişinin bildiği Tame Impala yeni psikedelik rock’ının en önemli gruplarından biri bence. Sundown Syndrome teklisi pek bilinmese de insanı sarhoş bir coşkuyla yükseltmeye yetiyor.
Los Bitchos – The Link Is About To Die
Londra merkezli ve yerli Psikedelik Rock’ımız Anadolu Rock’tan ilham aldıklarını da belirten grubun tarzı aynı zamanda latin ritimler, disco ve funk ile daha da genişliyor. The Link Is About To Die ise elde bira oradan oraya zıplamalık bir şarkı.
Dumbo Gets Mad – Tahiti Hungry Jungle
İtalya merkezli grup şarkılarında uğultular, bozulmalar ve davul ritimleriyle akıllarda yer ediyor. Tahiti Hungry Jungle’ı dinlerken pop esintili bir ormanda hissetmemeniz için hiçbir sebep yok.